Ah be Gönül!

Tam elimi, kalemimi çekmiş iken hayattan; karşıma çıkayazdı bir yazı!

Dertleniyordu bir kız evladı. Hemi de Kadınlar Gününde, Martın 8’inde yıkmış hokkayı, kırmış kalemini de eline süngü eylemiş.

“Geç” dedim! Geçtim, az sonra bir daha döndüm. Yine “geç” dedim. geçemedim!..

İçimi kemiren kurt dile geldi!

“Sen eskiden haksızlığa susacak bir insan değildin. Ne bu haller deyiverdi. Kurt bu! ister dört ayaklı olsun ister kırk ayaklı kemiriyor işte, insanın içini içini…

Birdenbire aklım aydı, fikrim sola doğru kaydı ve bir şiir düştü aklımın bir köşesine

Beyhude gamlanma divane gönül!

Cümle alemin rızkını veren vardır.

Yaptığın hatayı görmüyor sanma.

Kalpte gizli en derin sırları bilen vardır.

Mal-i emlakim var deyü güvenme!

Güvenme, önce en yakınındakiler satar seni…

Şimdi, söylesem tesiri yok, Sussam gönül razı değil.” Boş yere canı yanmaz insanın. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair, ya da bir fazlalık

Kurtla boğuştum sabaha kadar sonra çekildim bir kenara, Seyrettim bütün olup biteni. Baktım kimde ben ne kadarım, Kim bende ne kadar kalmış.

Kim gözünü açmış, mala dadanmış, kimin gözü kararmış yanındaki dostu tanımazmış..

Kişiliklerini makamlarından alanlar az sonra biraz sonra makamsız kalırlarmış halk içinde, hak karşısında…

Bir mektup vardı kız çocuğunun elinde, elinle değil ama sen yazmışsın dilinle, yine de sen… Hani gönül adamıydın hani abiydin ya!

Yapma gönül, abi yapma!

Bu postu sana ulu orta serdirmezler, Her mecnunum diyene de leylayı ezdirmezler…

Çok şey istemiyoruz senden, sözünde dur, Müstakim ol, yeter bize…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Rekora Gidiyorlar

Bir Günah gibi

Aşk Acıyı Sever

Kültür İletişimi

Marteniçka

Serseri

İlgili Yazılar

Rekora Gidiyorlar

Bir Günah gibi

Aşk Acıyı Sever

Kültür İletişimi

Marteniçka

Serseri