Bu yazı; şu veya bu kişilere de yazılmadı! Kimse üzerine alınmasın…
Tamamen tarihi değerlerimizi koruma, yaşatma konusundaki duyarlılığımızı ortaya koymak adına yazıldı!…
Bir tarihi çeşmemizin hayata tutunma öyküsüdür bu! İstanbul yönünden gelirken asri mezarlığın ışıkları az geçince eskiden Silivri birlik (Radyolu bizim arabalar) otobüslerince durak ismi olan ve de o da tarih olup, sadece ismi kalan Değirmen durağındaki Yalçıntaş apartmanın hemen sağından içeriye doğru yokuşu 30 -40 metre kadar indiğinizde hemen sağda göreceksiniz!
Arkasında bir buçuk metre boşluk bırakılarak imara uydurulmuş bir apartmanın gölgesinde yok olmayı bekliyor!
Üzerinde, hiçbir kayıt kuyut yok! Kim tarafından ne zaman yaptırılmış? Sadece bir duvar niteliği taşıyor şu an onun çeşme olduğunu gösterecek bir fiziki yapısı da yok! Oysa, Osmanlı çeşmelerinin önlerinde mutlaka bir yalakları olmalıydı! Hatta o bölgenin hayvancılıkla iştigali söz konusu olduğunda yalakların sayısı da çoğalıyordu!.. Kurnanın takılı olduğu kaide ayrı bir mermer ya da taş üzerinde çeşmenin geçmişi yazılarak kullanıma sunuluyordu!
Ab-ı hayat başlığını attım! Çünkü bu çeşmelerimizin sadece insanlarımızın yararına değil, doğadaki tüm canlıların su gereksinimleri düşünülerek yapıldıklarını mimari yapılarından anlıyoruz!
Peki, nerede bu canlıların su içebilecekleri yalaklar? Yok, ortada yoklar! nasıl yok oldular?
Araştırıyoruz, soruşturuyoruz, sökülüp alındılar mı oradan? Yoksa, kalın asfalt katmanlarının altında mı kaldılar?
En son, Belediye Başkanlığı zamanında Hüseyin Turan’ın restore ettirip, orijinal halinde sergilendiği söylendi bizlere. Ya sonra!… Sonrasında kimse bir şey bilmiyor! Ne künyesi var ne de kurnası? Çeşme yeri, çöp yeri olmuş. Taşları, yarın öbür gün, “tehlike arz ediyorlardı” denilip, bir yerlere atılmaları her an söz konusu gibi bekleşiyorlar. Yani çeşme demeye bin şahit gerek!
İşte, duyarlı bir insanımız, sevgili kardeşimiz Kayhan Berktaş’ın uyarıları ile beraberce gidip, baktığımız, inceleyerek resimlerini çektiğimiz çeşmemizin durumunu gözler önüne serdik!
İyi mi ettik?
Sonra Kayhan kardeşimizle oturduk düşündük! Silivri’miz de kaç çeşmemiz vardı böyle? Dolaştık birkaçını gözlemledik! İçimiz sızladı hepsini gündeme taşıyacağız! Böyle bir çalışmanın başlangıcını yapacağız tabi ki siz halkımızla da olacak bu!
İhbar hattı kuracağız, fotoğraflar isteyeceğiz sizlerden!
Tabi ki seçimlerden sonra! Bu yazımız tarihi değerlerimize sahip çıkmak adına atılan bir adımdır! Siyaset içermiyor!
Sağlıcakla kalın…