Türkçemizin içinde kullanılan yabancı sözcüklere çok dikkat edelim. Etmek zorundayız. Büyük yanlış anlaşılmalara meydan vermemek lazım. Umursamadığımız bu gibi durumlar gelir, yerleşirler bir daha gitmek bilmezler.
Örneğin “Festival” sözcüğü direk olarak sanat ve kültür etkinliklerini ilgilendirmektedir. Film Festivali, Kültür ve sanat festivali bu isimler doğru telaffuz edilmektedir.
Yoğurt Festivali, Topatan festivali gibi sözcükler için ise yanlış kullanılmaktadır. Üretilen bir ürününü tanıtımı festival değildir. Ancak çeşitli eğlenceli eklentilerle fiesta olabilir. Peki, sanat ve kültürü eklersek festivale dönüşürüz mü?..
Evet, Edebiyat ve sanat etkinlikleri, sinema gösterimleri, folklorik dans gösterileri, el işi ürünleri ve takı sanatı ile festivalin içi doldurulmuş olur. Aksi halde, eskiden dediğimiz ve en güzel haliyle söylenen “Yoğurt Bayramı” dilimizin yerleşkesi haline gelip sökülememesidir.
Tam 4 yıldır festivallerimiz, şenlikten çok, yangınlarla gündeme gelmektedir.
Söylentilere kulak asmayın!
Verilecek yerler zaten veriliyor, yakmaya hacet yok!..
Şu anda Silivri AFAD uydu aracılığı ile Silivri topraklarını karış karış tarıyor. Böyle bir yangını kaçırmış olamazlar.
Kafamdaki deli soru şu!
1500 Dönüm alan kaç yerden yanmaya başladı.
Üzüldüğüm söylem ise “Çok şükür, can kaybı yok”
1500 dönüm içinde kaç kuş yuvası yandı kaç hamile tavşan can verdi, kaç yılan kavruldu, kaç baykuş öldü.
Ne demek can kaybı yok!..
Alıştırın kendinizi ve bu mahlukatın içine kendinizi de katın!
Binlerce atelye, yüzlerce fabrika bu bölgeye hücum edecekler. Tarım diye yırtınanların gayretleriyle oluşmakta bu durum!
Ne yapalım bizimki de kayıkçı kavgası. Alışığız böyle durumlara.