…..
sana düşman,bana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman.
Nazım Hikmet, yıllar önce “düşman” nitelemesiyle enerji bakanını ve çiçeği burnunda tarım bakanını mı kastetmişti acaba ?..
Son birkaç günün gazetelerine Ukrayna ile birlikte ÖLMEZ AĞAÇ da gazetelerde manşet oldu.Şu anda Girit’te ve Filistin’de 5000 yaşında ağaç olduğu dile getiriliyor.(Bu tümcemi ekler misin.)
Yeryüzünde 900 milyon zeytin ağacı varmış. Bunların 190 binine ev sahipliği yapan ülkemizi, dünya dördüncülüğünden üst sıralara çıkarmak için için çaba harcanıyormuş.
Ama o güzelim besinimizi, gelir kaynağımızı bitirmeye çalışanlar da her dönemde ortaya çıkmış!
TBMM’de, zeytinliklerin yok edilmesine neden olacak yasa tasarıları yedi kez reddedilmiş.
Ancak yeni rejimde bu işe bir çözüm bulundu. Yönetmelik değiştirildi. Artık zeytinliklerde fabrikalar, enerji üretim tesisleri kurulabilecek, maden aranabilecek (!) Evet evet yanlış okumadınız!
CHP, İyi Parti, Çiftçi-Sen gibi birçok kuruluş yürütmenin durdurulması için dava açtı. Sol Parti de mücadele çağrısı yaptı.
Enerji Bakanı, kenelerin biraz daha kanımızı emmesi için değişikliği savunuyor.
Tahrip edilen alanların “ rehabilite “ edileceğini ya da başka yerde aynı alanının zeytinlik yapılacağını savunuyor.
Şimdi yukarıdaki fotoğrafları neden paylaştığıma geleyim.
Silivri’nin köylerinde halen çalıştırılan 18 kum ocağı var. Beton İstanbul’un kum gereksiniminin önemli bir bölümü buralardan çıkarılıyor.
Bakan beyin, tahrip edilen zeytinlikler “rehabilite edilecek” dediği uygulama buralar için de gerekliydi. Ben çevreci bir muhabir olarak çok kez gittiğim bölgede hiç rehabilite edilmiş / eski durumuna dönüştürülmüş kum ocağına rastlamadım.
Beyciler Köyünün hemen dibindeki eski durumuna dönüştürülmüş (!) ocağın yerindeki gölete damızlık bir ineğin düştüğü, çırpınan hayvanın kurtarılması gerektiği haberini aldık. Koştuk köye. Hayvanın kurtarılması için köylü seferber olmuştu. Meğer köy muhtarı Sıtkı Candoğan (en öndeki kilolu arkadaşım) minareden anons ettirerek köylüsünü yardıma çağırmış. (Haber Hürriyet’in o günkü sayısında yayımlanmıştı.) Hayvan kurtarıldı, battaniyelere sarıldı, veterinerin ilk müdahalesi sonra ahırına götürüldü.
Ya sayın bakan “ rehabilite” işi böyle işte …
Yalnız zeytinlikleri yok etmek için destek alabileceğin bir badem daha bakan (!) yapıldı bugün. O vatandaş da senin görüşündeymiş! 2009 yılında milletvekili iken (“zeytinliklerde sanayi işletmesi, fabrika ve elektrik tesisi yapılabilmesi için” yasa teklifi vermişmiş!
Onun artıları (!) sizden fazla Sayın Fatih Dönmez. Pennsylvania’yı sevdiğini, Fetö imamı Kemal Öksüz’le aynı karede fotoğrafının olmasından anlıyoruz. (Araya şöyle bir not düşeyim: Adil Öksüz’le karıştırılmasın, 2018’de Erivan’da yakalanan, istem üzerine ABD’ye iade edilen Kemal bu.Daha doğrusu ABD vatandaşı olunca adını KEVİN olarak değiştiren kişi . Şu anda Gâvur illerinden Arlington’da 1,7 milyon dolar değerindeki evceğizinde krallar gibi yaşıyor!) Bir üstün özelliği daha var: GDO’lu besinleri tüketmenin bir sakıncası olmadığını ileri sürecek kadar değerli görüşlere(!) de sahip. El ele verip130 bin zeytin ağacının katledilmesini sağladıktan sonra da “rehabilite” edersiniz artık. Kolay gelsin(!)
Ümit Zileli son yazısına “ Ölmez ağacına dokunan çarpılır!” başlığını atmış. Sonuç bölümünde ise şöyle demiş:” O verimli topraklar ise dönüşü olmayan bir katliam sahası olarak kalacak.”
Aynı kum ocakları gibi değil mi (?..)