(Yerli versiyonunu da yaptılar) “Mağlup edilemeyenler”! İşte,o filmin adını başlığıma taşıdım!…
10 yıldır tanıyorum, 5 yıl birlikte çalıştık! Hala da çalışıyoruz…
Kimden bahsedeceğim!
Tabi ki Özgün Deniz Gündüz kardeşimden söz edelim istedim… (Unvan eklemedim çünkü hangi birini eklemeliydim bilemedim)!
Aslında, bir müddet daha gizlemeyi düşünüyordum ama kendisi bir fotoğraf yayımlayınca benim de içimde birikmiş olanları kaleme alıverdim!…
Bitmez tükenmez bir enerjinin, bitmez tükenmez bir hırsla/azimle birleştiği kişidir Özgün…
Gazeteci mesleğinin kazanımı olarak elde ettiği araştırmacı ruhunu da eklersek, karşınıza; her işi yapabilen mutfak robotu gibi biri çıkıyor işte!
Durmak yok onda! O, finiş çizgisi nedir bilmez!
Medya ağırlıklı bir çalışma temposu içinde izledik hep!
Siyasete girmek istediğinde herkesin onun meclis üyesi olmak istediğini sandığı anda! (Ben milletvekili ol diye bastırıyordum)!… O hepimizi ters köşe yaparak, belediye başkanlığını koymuştu hedefine!
Şaka değil, aday adayı da oldu! Entrika rüzgarlarının sert estiği partisinin doruklarına ismini de kazıdı!
Sonra? Sonrası hala da yok! Sonrasını anlatmaya başlarsam yazı bitmez sayfa almaz… Herkes her şeyi biliyor! İyi kötü biliyoruz biliyorsunuz! Referansın nüans olduğu, paranın pul olduğu saniyeler ve sahneler vardır hayatta!
Çok değil, “birkaç ay dinleneceğim” dediği anları biliyorum! Onun için dakikaların bie ay gibi geldiğini bilirdim de bu kadar değil!
3 dernekle birden çalışıyordu. (ikisinin başkanı) çeşitli STK organizasyonları düzenliyor. Danışmanlık hizmetleri veriyordu derken, parti içindeki seyr-ü seferini bilenler harekete geçtiler!
Naz yapmaz benim arkadaşım!
Şartlarını inceler, ihtiyaca göre cevap verir! Verdi de yukarıda resimde gördüğünüz gibi değerli kardeşimiz Enez Belediye Başkanı Özkan Günenç’in Enez için düşündüğü fikirlerini öğrenince, Sayın Günenç’in teklifini de ısrarsız bir şekilde kabul ediverdi…
Ben, Saygıdeğer Başkanımız Özkan Günenç ’ide buradan kutlamak istiyorum! Hayata geçirmek istediği birçok projeyi öğrenmiş bulunuyorum ve destekliyorum! Ne diyebilirim ki? Her ikisini de kutluyorum.
Azmin yarattığı zafer mi diyelim! Yoksa, yine bir film ismiyle mi analım “Zafer Kaçış” diyerek, niçin mağlup edilemediğine bir gönderme mi yapalım? Ne dersiniz?