Ana SayfaLütfü ErtürkTıpış Tıpış

Tıpış Tıpış

DSP Belediye Başkan adayı Selami değirmenci’nin basın toplantısındayız. CHP’den ayrılığı konusunda açıklamalarda bulunuyordu.  Bir ara söz, Genç Partiye geçişi ile DSP’ye geçişini  Selami Değirmenci klasiği olarak göserilmesine geldi…”Önceki dönem de ben partimden istifa etmedim. 2003 Nisan ayında ihraç edildim! Yani Genç Partiye geçerken ben partisizdim ve seçimlerden 9 ay önce geçmiştim” diyerek açık yüreklilikle durumunu ortaya koydu. O yıllarda,  CHP ‘nin başında Deniz Baykal vardı ! Şimdi,CHP’nin Gene Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu ve de Partisinden istifa eden Selami Değirmenci! Toplantı da niçin istifa ettiğini? Sebep sonuç ilişkileriyle basın mensuplarına yalın bir dille anlattı…

Basın toplantısında ne konuşuldu? Ne sordular? Onun cevabı ne oldu?…  Bu soruların cevaplarını arkadaşlarımız canlı olarak ve video çekimleri ile size ulaştırdılar! Ben, biraz daha gerilere gidip, araştırma yaparak, geçmişten bugüne doğru bir yolculuk yapmak istiyorum!…

Bugün, Yılmaz Özdil üstadımız köşesinde, “çoğunluk bölündüğü için seçimler kaybediliyor” diye bir yazı paylaşmış!

Çoğunluk bölünmezse demokrasi işlemez diyenler de sizler değilmisiniz?

30 yıl kadar geriye gidip, seçimlerin bir  kronolojisini çıkarmış. Sağdan ve soldan! Hangi parti, hangi partinin oylarını bölmüş?…  Güzel de olmuş ama Türkiye gerçeği bu değil ki!…

İsterdim ki sayın büyüğümüz, keşke  73 yıl geriye gidip, CHP’nin demokrasi adına nasıl, bölündüğünü? Kimlerin böldüğünü? Anlatarak, gelseydi bugünlere…

Somut bir gerçek var! Bu ülkenin her alanında bir Amerikan parmağı olduğunu unutmayalım!

Türk siyaseti iki partili bir düzeneğe oturtulmak isteniyor! Kamuoyuna  HDP-CHP  bileşini gibi gösterilse de asıl hedef, MHP’leşmiş bir CHP’dir. Seçim haritasına bakın ne dediğimi anlayacaksınız…

Oysa, AKP ve MHP bileşeni de daha liberal bir siyasete doğru yelken açmaktadır. Eldeki Joker MHP’dir  ve Türk Siyasi hayatını  şekilendirmektedir.

Bütün bu yazdıklarımızın bir yerel seçimle ve de bir basın toplantısı ile ne ilgisi var diyebilirsiniz!

Bakın, çok değil 5 yıl öncesine kadar gidelim. 16 Haziran 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde  çatı adayı kimdi? Ekmelettin İhsanoğlu 1943 Kahire doğumlu bir aday! Kuvvetli olarak CHP’nin adayı idi ve sloganı “Ekmek için Ekmelettin” di…

Şayet, Sayın Kılıçdaoğlu CHP’nin tarihini biraz bilebilseydi bırakın Ekmelettin Bey’i aday göstermeyi partinin yakınından geçirmezdi…

Ne diyordu Genel Başkan?

“Tıpış, tıpış gideceksiniz ve oyunuzu vereceksiniz” !

Reklamdaki gibi cevaplayalım! Başka bir arzunuz var mı?

Şimdi, nerede burada demokrasi? Diyebilirsiniz!

Neden, tıpış tıpış gideceğiz?

Bu dayatma değil mi?

Buradan, sevgili Yılmaz Ağabeyimize soralım! O dediğiniz çoğunluğu bölen kim?

“Bir bilen” repliği vardı bir zamanlar.( Allah rahmet eylesin S. Demirel) Şimdi, bizler, bu söylemi  ne olarak görmemizi istersiniz?… Bir bölen olarak görmeyelim mi? Bir Bölene dönüşmüş olmuyor mu?

İşte bu!  Halkımızın, kendi kendini böldüğü falan yok! Dayatma siyasetlere bu millet artık dayanımıyor!…

Halk, seçim heyecanını yitirdi, kendi gücünden şüphe etmeye başladı!

Nasılsa Ankara’dan diyecekler;  “şu belediye başkanı olsun, sizde kuzu kuzu gidip oy vereceksiniz.”

Bu algılarla insanların, siyasete ve siyasi iderlere güveni kalmadı! Güveni kalmayan  halkın bir kısmı bu olanları fatalite çizgisinde görmekte; bir kısmı da siyasi göç yollarını arayıp, kendi fikrine ve vicdanına yakın  partilerde mücadele etmeyi seçmektedir.

Kim, kimi bölüyor?

Cumhuriyet ilkeleri ile yaşamış bir insana  tıpış tıpış oy attıramazsınız! O, adına  tıpış tıpış yürüdüğünüz  demokrasi,  size bunları nasıl söyletiyorsa;  benim de Cumhur ve Cumhuriyet adına bunları söylemem gerektiğini  kendime göev addediyorum!…

Hangi çoğunluk?

Çoğunluk, bugün Maltepe olmuş Ankara’ya yürüyor! Belki de al yürüşünü, çal başına yürüyüşü olacak, demokrasinin diyetini ödeyecekler!…  Çoğunluk bugün Silivri olmuş, halk hareketine dönüşmüşse bekleyin bakalım Silivri ne yapacak?

Bu halk, artık tıpış tıpış değil, sert adımlarla yürüyecek sandıklara…

Selami Değirmenci,  bugün; fikir ve vicdan hürriyetini kullanıyor!

İşte bu, bulunduğu toplumun özlük haklarını koruma bilincidir. 15 yıl sonra aynı güzellikte ve aynı yürekle insanlar, hala o liderin peşine takılıyorsa, bundan sonrasını oturup izleyeceksiniz! Paranın  hükmü  geçmediği insanları izleyeceksiniz! Liderlik bir öğreti sanatıdır ama sizin için sanat, sanat için sanırım! Yine bir rahmetlimizin deyimiyle (N.Erbakan)  “Sizi gidi Emperyonistler sizi…”

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..