Aylardan sonra siyasi bir yazı yazma gereksinimi hissettim!

Gündemimiz, Silivri Belediyesi meclis toplantıları!

Silivri Cumhuriyet Partisi Meclis Üyeleri 10 yıldır yedi uyuyanlar gibiydiler!…

Dönen onlarca fırıldağı görmezden gelip, hatta daha da hızlı dönmesi için fırıldağa üfürenler tragedyanın dilsiz şeytan rolünü üstlenmişlerdi!..

Şarkımızda “Ne geçmiş tükendi” diyor ya! Burada, geçmişte çekilen acılardan bahsediyor aslında! Eh, gazetecilik dilinde biz buna arşiv diyoruz! Şehrin hafızasını da unutmayalım! Üstelik, şehir; hafızasını güncel tutmaktadır! Çöken yollarınıza bakın. (Şehir merkezine bir bakın, sizin deyiminizle bize yakıştırdığınız yollara bakın!) Neden tükenmez geçmiş? Anladınız mı? Her Allah’ın günü göz önündeler de ondan! Çünkü adını siz koydunuz… “Yüzyıllık yollar yapacağız” demiştiniz 2,5 yılda çöktüler… “Geçmişin acıları unutulmaz” diyor şarkıda da…

10 yıl önceki ilk günlerinizi anımsatalım! İlk icraatları neydi belediyenizin?..

Yollara plastik dubalar takmak oldu!.. Ne elzem ne işe yarar bir proje idi! Bu şehrin en büyük eksiği giderildi!

Gittiler, kaldırımlara tunçtan babalar aldılar binlerce. Medeniyet, meymenetsiz kaldırım babalarına teslim edildi…

Ya sonra? 30 gün dolmadan bir Almanya gezisi ile dışarı çıkıldı bir daha da içeri girilmedi! “Ben gitmedim” diyen, meclis üyesi var mı aranızda?

Şarkının, “ne yarınlar” kısmı, aslında sizi  en heyecanlandıran yeri!

Biliyorum, birçok meclis üyesinin gönlünde yatan Arslan’ın Belediye Başkan adaylığı olduğudur. İşte, bu rüya ile proje yarışında miras kavgasına girmek ya da kavganın konusu buradan seçmek bir meclis üyesi için gafletten başka bir şey değildir!

Ben bir meclis üyesi olsam, yeni yönetimi miras kavgası ile suçlamak yerine, çıkar halkına karşı uygun bir özür konuşması yapar, reddi miras yaparım. Geleceğe dönüş yaparak, yarınlara hazırlarım kendimi!

Şimdi ki yönetimi suçlayacaklarına, yardımcı olup geçmişin izlerini silmeye çalışırım. Aslında, size pek de öyle güzel bir miras kalmadı!

Sesinizin tınısını bile duymayan halkın iradesini unutup, miras kavgasına girmeniz siyaset bilginizin sığlığını göstermektedir.

Ortaya yeni bir şey koyamıyorsunuz! Eskinin kavgası vermek, yeninin yoluna gül sermektedir!

Şu benim projemdi ya da bizim ortak projemizdi dediğiniz bir projeniz var mı? Yok, çünkü hâlâ yok olup gidenlerin dilinden konuşuyorsunuz! Semûd Kavmi gibisiniz!.. Devenin tadı damağınızda kalmış…

Bulunduğunuz yer, kendi rehanızın olduğu yerdir!

Devam edip etmemek sizin elinizde!..  Ne diyor şarkı? “Hayat yeniler bizleri” e, abi siz neyin derdindesiniz!

Sizin miras dediğiniz şey asla sizin değildi ki! Keops, piramidinin tek bir adı vardır. O da sahibinin adıdır.

“Geçse de yolumuz Bozkırlardan” sözündeki anlamı, çok iyi anlamış bir belediye başkanı olarak onayınıza sunduğu projeleri uygun değil diyerek geri çeviremiyorsunuz ama bunlar bizim projelerimizdi diyerek, bir nevi teyit ediyorsunuz! E, abi sizin olsun, kim yaparsa yapsın! Memleket hayrına oluyor mu, olmuyor mu? Onu söyleyin, siz gelin rüştünüzü ispatlayın artık!

Volkan Yılmaz, bugün Sosyal Demokrat Belediyeciliğin tercihi olan projeleri hayata geçiriyor! Hem de beşte bir fiyatına hem de sizlerle birlikte! Buna destek olacağınız yerde karşı duruyorsunuz! Bütçede artıya geçiyorsunuz, yine olmuyor! Sosyal demokratlık bilinmiyor demek ki!

“Denizlere çıkar bütün sokaklar”, tıpkı denizin içinde yaşayıp da denizin ne olduğunu bilmeyen balıklar gibisiniz!

Bence miras peşinde koşmayı bırakın, reddi miras yapın. Sizin kopardığınız cayırtı, Volkan Yılmaz için çokta tın!..

Bu memleketin bir hafızası var! “Benim haberim yok” demekle silinmez o hafıza, hafız!..