Ana SayfaLütfü ErtürkJakobenler Kulübü

Jakobenler Kulübü

Şehri dinliyorum…Ayak sesleri olmayan gölgelerin koşuşturmaları, önce buluşmalara sonra konuşmalara dönüşüyor. Duymakla duyulmamak arası…

Biri var ki; şehrin içinde Büyük İskender edasıyla dolaşıyor. Ayağını atmadığı kurum, elinden tutmadığı dernek, karıştırmadığı parti yok… Herkesten haberi var ve her şey istediği gibi gelişiyor…

Bilimsel bir açıklaması vardır elbet diyorum… Dünya siyaset tarihini araştırıyorum.

Şaşılacak benzerliklere rastlıyorum!

Jakobenlik!

Size, önce ne olduğunu nasıl geliştiğini aktarayım. Kısacık…

1789 Fransız devrimi olduğunda; ortaya bir grup çıkar. 1789 Devrimini üstlenmek isterler. Jakoben manastırında toplantılar düzenleyerek bir araya gelirler. 1789 komününe tepeden inmeci bir tavırla tabandan hiç destek almadan milliyetçi akımı yerleştirmeye çalışarak şiddet ve terör estirmektedirler.

Kökleri Club Bretona dayanan bu akımın öncüleri de Birer ünlü masondur. Marguis de la Fayette, Mireabau, Robespierre’dır. Liderleri de Robespierre’dır.

Niye anlattım?

AK Partinin başında mevcut bir yönetim vardır.  20 gün öncesine kadar da mevcut İlçe Başkanı yeniden atandı. Herkes bu iş bitti derken. Birden bire bir grup Ak Partili, kendilerine bir ilçe başkanı seçip, yeni bir liste ile kongreye katılacaklarını beyan ettiler. Haberini de Silivri Haber Hattı olarak ilk biz duyurduk.

Netice de bir halk hareketi olmamıştı ama atamayla da olsa bir İlçe Başkanı atanmıştı. Ak Parti İlçe Başkanı Sayın Demiral’ın listesinden meclisi üyesi seçilen Lütfü Vardar ve Yusuf Köroğlu (İki dönem) diğer küskünlerle birleşip bir liste ile kongreye gireceklerini beyan ettiler.

Beyan etme hakları var mı? Doğru mu? Hem var hem doğru demokrasinin gereği…

Belediye Meclis üyesi seçildikleri İlçe yönetimini neden başarısız buldular? En çok merak ettiğim de Yusuf Köroğlu Siyasi hayatı boyunca kaç kez İlçe Başkanlığını düşündü? Bu Jakoben davranışlar bilinçli mi gelişiyor yoksa doğaçlama ortaya çıkan bir şey mi?

Hepsi okumuş çocuklar! Hepsi kendilerini savunacak ve anlatacak donanıma sahip, hiç bitirmeyen iki üniversite bitirmiş…  Öyleyse Bu Jakoben davranışlar niye? Önce dikte yönetimi, sonra aydınlama mı diyeceksiniz? Sorguladınız mı hiç? Geleceğinizi, Sadece Dilek Demiral mı bozuyor? Bu sesiz toplanışlar, bu Jakobenlik dürtüsü, nedir? Kimin eserini sahneliyorsunuz?

Beynimden aniden şimşekler çaktı.

Bu şehrin baronları vardı! Bir de onların Jakobenleri… Baronların haberi olmadan sinek uçmaz bu şehir de. Kimse size gidin Ak Partiye İlçe Başkanı olun demez ama Birileri size o kadar çok şey söyler ki!  “Niçin ben İlçe Başkanı değilim?” Diye düşünmeye başlarsınız. Sivil toplum örgütlerini kim kontrol ediyor? Esnaflar odasını? Sanayiciler odasını? MHP’nin kongresin de bile “Buradayız” demedi mi?

Bir buçuk ay önce ki adaylık konusunda Ak Parti’nin başkan adaylarına yakınlık gösterilmedi mi?

Pirelendim İşte!

Bu Jakoben kardeşler, kimin gazına gelerek Üç bin yıl sonra Yusuf’u bir kez daha kuyuya atacaklar!

Yusuf Köroğlu, İlçe başkanlığının üstesinden gelir mi?

İnanarak söylüyorum! Arkasında duran üç diplomalı okumuş çocuklardan çok daha iyi yapar! Yapar da Yusuf’u kuyudan kurtaracak kervancı oradan geçecek mi bakalım! Aradan Üç bin yıl geçmiş…

Robespierre 1794’de giyotinden kurtulamadı. Karşı devrimlerin en hatırlı kişisi oldu. Dünya siyaset tarihine bir miras bıraktılar. Fransa Meclisinde halkın temsilcilerini Kralın sol tarafına oturtarak halkın ve köylülerin solcu olarak tanımlanmasına sebep oldular.

Jakobenizm bir ideoloji değil bir yöntemdir. Bu yöntemi Belediye Başkanı da kullanabilir. İlçe Başkanı da! Kökleri masonluğa dayanan bu yöntem yüzünden komünizm hak etmediği unvanlar almıştır.

2019 hayalleri kuran Ak Partililerin dikkatine; Şayet Belediye Başkanımız Özcan Işıklar sizi kontrol etmeyi başarırsa 2019’u boş verin 2029 hayalini bile kurmayın…

2009 seçimlerinde Hüseyin Turan’a nasıl kaybettirdiklerini ben çok iyi biliyorum.

2014’ü nasıl kaybettiğinizi sizin iyi bildiğinizi tahmin ediyorum…

Şehri dinliyorum ıssızlıklar içinde bir şehir… Bir Yusufçuk geçiyor yanımdan kulağımda nefes alışı ve gözlerimde soran bakışı… Bir ampulün etrafında dönüp duran ışığa sevdalı bir Yusufçuk! Gün ağarmadan sevdasından yanıp gidecek, kavrulup düşecek…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..

İlgili Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..