“Haklı da olabilir” düşüncesiyle hareket edip, bir yazı yazmak için CHP ile ilgili olarak son günlerde “ne olmuş, gitmiş?” Diyerek bir araştırma yapayım dedim.

Öyle bir şeyler çıktı ki karşıma yani tek kelime ile evlere şenlik!

Geçtiğimiz günlerde, Sayın Belediye Başkanımız Özcan Işıklar, SODEM’in (Sosyal Demokrat Belediyeler Birliği) dönem toplantısına katılması için Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu davet etmek üzere Ankara’ya gitti.

Hür Haber gazetemiz Manşetten verdi. Sayın Başkanımızın Genel Başkanı ile yan yana çekilmiş ve özenle seçilmiş fotoğrafını da kullanarak günlük ve sıcak bir haber olarak verdiler. (Şehrimizin tek günlük gazetesidir.)

Buraya kadar gazetecilik açısından başarılı bir haber olarak görebiliriz…

Arkadan gelen artçı haberleriyle de ilçemizin gündemini 3-5 gün meşgul etti bu haber.

Son iki güne geldik! Sokaktaki fısıltı gazeteleri devreye girdi. Gazetecilik dersi vermeye başladılar. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaoğlu SODEM toplantısına katılamayacağını bildirmişti. Bu haber yavaş ve ısıtılarak verildi halkımıza. Gündeme, alelacele bir platform (aslında forum) çalışması getirilerek SODEM toplantısının üzeri kapatıldı. Hem de ne kapatılma! SODEM’in toplantısının sonuçları da Kılıçdaroğlu’na bilgi olarak verileceği de servis edilerek…

Buraya kadar da bir sözüm yok. İşi çıkmıştır gelemeyebilir.  Lakin bir olay var ki affedilecek gibi değil.

CHP İlçe Teşkilatı, gözü ve kulağı belediye de olduğundan, günebakan çiçekleri gibi belediye başkanlarını takip edip, onun ağzının içinden çıkacak söze göre hareket ettiklerinden, program takip etme alışkanlıklarını yitirdiler. Başkanları bir şey söylerse yapmaya alıştıklarından ilçe yönetiminin SODEM ile ilgili olarak bir sorumluluk taşımama rahatlığı ile “yaparsa başkan yapar” idraki ile CHP İl Başkanı Cemal Canpolat’ı davet etmeyi unutuverdiler.

Çok değerli arkadaşım, kimse havadan, sudan bahanelerin arkasına gizlenmesin. Silivri CHP bu! Yani CHP yönetilmiyor, CHP idare ettiriliyor. O kadar çok algı yönetimine maruz kaldılar ki hissi idrak, rasyonalist idraka galip gelmeye başladı. Görev bilincinde eksen kayması yaşanarak partinin topluma dönük programları unutularak, bireysel propaganda üssüne dönüştürüldüğü açık ve aşikardır…

Benim gördüğüm, CHP İlçe örgütünün rasyonalist ve de revolüsyonist görüşün hâkim kılındığı bir yönetime ihtiyacı vardır. Bunu ister içerideki dinamiklerinizi (gençlik kolları ve kadın kolları)  çalıştırarak elde edebilirsiniz. İster mevcut yönetiminize tabandan baskı yaparak…

Ben, duyduklarımı, gördüklerimi yorumlayarak yazıyorum. Söyleyin lütfen, yönetim zafiyetleri olan bir parti için yapabileceğim başka ne olabilir ki? En içten saygılarımla…