İki yönden ele almalıyız aslında.
Birincisi, iyi ki medya var! Siyasilerin, halkla iletişimini sağlamasında yardımcı oluyor.
İkincisi, iyi ki medya var! Siyasilerin, halkla olan İletişimlerindeki kusurları ve kurnazlıklarını görüp eleştirileri halka iletiyor…
Kusuru anladık ama kurnazlık kelimesi ne ola ki diyorsanız, aşağıya bir göz atın…
Silivri’nin şu an itibariyle gündemdeki tek siyasetçisi elbette ki belediye Başkanımız Özcan Işıklar’dır. Neden tek dediğim için merak ettiniz değil mi?
Beyefendinin, siyaset anlayışı güneş sistemi gibidir. Bu yüzden medya, Özcan Işıklar odaklı haberler yapmaktadır. Nasıl bir sistem bu? Diyeceksinizdir.
Silivri’deki siyasetin merkezine kendini oturtmuş, her şeyden haberdar olabilen kozmik bir sistem yaratmıştır.
Niçin kozmik?
İşte, tam da onu anlatacağım!
Evrenselliğin izdüşümü olarak dünyamızda da birçok oluşum sır ya da bilinmeyen olarak adlandırıldığında buna iletişim kopukluğu ya da denetimli salınım diyebiliriz.
İşte, Sayın Işıklar’ın denetimi elinde tutabilmek için merkezine kendini oturttuğu bir siyasi galaksi yaratmıştır.
İşte, ne oldu da bu yıldız sistemi yok olmak üzere? Neden kendi kendini yok ediyor? Bir karadelik tarafından yutulma ihtimali mi var? Kuyruklu yıldızlar yerine, kuyruklu yalanlarla yörüngede tutunabilme ihtimali daha ne kadar sürebilir?
Peki, o meşhur şarkıdaki gibi “Yıldızlar da kayar durmaz yerinde” nakaratı dağılan sistemin feryadı mıdır yoksa? Yıldızları kaydıran kendisi midir? Yoksa yıldızlar yörüngeden kurtulup, kaçıyorlar mı?
Hepsinin cevabı sadece şudur! Geleceği bilinmeyen bir seçim sistemine doğru hızla yol alıyoruz. Yerel seçimlere genel merkezin belirleyeceği adaylarla girilecek. Zaman herkese eşit davranacak gibi…
Bunun böyle olacağı bilindiği halde; 3. Dönem adaylığı niçin alelacele yapılmış bir röportajla duyurulur? Medyanın gücü yadsınamaz olduğu aşikâr ama niçin, günlük bir gazeteye verilen röportaj ile gündeme taşınır?
Çok basit, genel başkana söyleme yerine, duyurulma yöntemi kullanılacaktır. Hiç geriye dönük medya takibi yaptınız mı? Her bir adımda bir röportaj yapılarak medya yoluyla haber salınımını gerçekleştirmiştir.
Şayet, Sayın Başkanın yeri garanti olsaydı, bırakın röportajı, ağzını bıçak açmazdı… Çünkü hepimiz iyi biliriz ki Sayın Başkan yeterince ketum biridir.
Son günlerde, STK’larla yine gündem oluşturmaya başladı.
Kendisinden olmayan STK’larda belediye imkânlarını kullanarak yaptığı darbelerle başkanlarını ne yapıp, edip değiştirme planlarını hep birlikte izledik.
Planlar nasıl mı işliyor?
Baskın seçimler yaparak! Örneğin; dışarıda, halkın başarılı bulduğu ve başkanın kendisine yakınlığı ile tanınan meclis üyelerini, başkan yardımcılarını ya da kendisinin yerine aday olabilecek partilileri sivil toplum kuruluşlarının başına getirerek, öteleme sistemini kullanmaktadır. Bir taşla iki kuş vurmak misali…
Az bir zaman sonra bu konuda hızlandırılmış uygulamaları hep birlikte göreceğiz.
Genel başkana “beni aday yap” önerisini söyleyemeyip, gazete röportajı ile duyurmaya kalkan bir belediye başkanın yeniden seçilme şansını varın siz tahmin edin…
Genel başkanlığa, selam getirip götürenler, aldıkları hizmetler karşılığı “muhteşem bir belediye başkanımız var” diyecek sabık cemaat temsilcileri de yok artık.
Yine, kalkıp “muhteşem bir belediye başkanımız var” desinler…
(Etiler’de, genel başkanın misafirlerini kabul ettiği bir ofise, gönderdiğiniz malum cemaat temsilcileri marifetiyle, belediye başkanlığı sıfatının önüne; derin tarih bilginizle “muhteşem” kelimesini koymalarını tembihleyip gönderen siz değil miydiniz?)
Aynen böyle olmamış mıydı muhterem?
Şimdi, 3.dönem hazırlığı diye bir gazeteye verilen röportajın genel başkana yakınlığı ile bilinen bazı üst düzey yöneticilerin eline sıkıştırılma suretiyle, genel başkanlığa yapılan kozmik bir bilgi salınımı değil midir bu?