Kadro Hareketi
CHP’de ve internet ortamında son günlerde bu sözden geçilmez oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir kadro hareketi başlattılar. Üst dudağımın kenarı kendiliğinden hafiften yukarıya doğru kıvrılmaya başladı. Birden kafam da şimşekler çaktı ve vücudumun bu tepkisini anlamaya çalıştım.
Yukarıda resme iyi bakın hey CHP’liler, kadro hareketini gördünüz mü? Kırk yıldır dağılmadan devam eden bir kadro! Siz bana 68 yıldır böyle bir kadro gösterin yeter… Ben size 68 yıl önce ortaya çıkan bir kadronuzu şu an sayarım ama…
Kadro hareketinin tam kadro kahramanlarını sayalım. Türkiye’nin bir daha doğrulmamak üzere belini büken teslimiyetini görelim.
(1932 yılında Şevket Süreyya ve Yakup Kadri’nin öncülüğünü yaptığı dergi ve çalışanlarını tenzih ederim.) Bizim söz konusu kadromuz 1946 da başlar…
Yukarıdaki resmi görünce gülümsedim… CHP’liler Kadro hareketi diye bir şey tutturdular. Birden Ramazan ayında olduğumuz fark ettim ve gülümsedim…
Yıl 1946 Amerikalılar İstanbul Boğazında… Laik CHP’lilerden büyük bir atak geliyor…
Missouri Gemisini, Dolmabahçe Camiinin minareleri arasına astıkları İngilizce “welcome” yazılı mahyalarla karşıladılar…
5 Nisan 1946 da ülkemizi ziyaret eden Amerikan Savaş gemisi, 1,5 yıl önce ölen ve savaş sırasında ülkemize getirilemeyen büyükelçi Münir Ertegün’ün kemiklerini getiriyordu! Tabi gerçek farklı idi…
Amaç o yıllarda Türkiye’ye sarkmakta olan Sovyetler Birliğine gözdağı vermektir. Bakın, bu buluşmayı kimler ayarlıyor? Ya da o kadro hareketinin içinde kimler var?
Milli şef İsmet İnönü cumhurbaşkanıdır. (Yarı başkanlık sistemi sürdürülmektedir.) ve savaş kaçağı olduğu bilenen nasılsa başbakan yapılan Şükrü Saraçoğlu, göğsüne İstiklal madalyası takıp Amerikalı generallerle boy, boy fotoğraf çektirmekte. Celal Bayar, Amerikalılarla hür dünya projesini görüşmektedir ve tüm pazarlıkları Moon Tarikatının Türkiye temsilcisi Kasım Gülek yapmaktadır. Turhan Feyzioğlu’nun laiklik söylemleri arasında geçen Amerikancı manifestonun komünizme geçit vermemesi gerektiğini 1923 yılında rafa kaldırılan Chester projesinin (Bizim mecliste geçmiş ama Amerika tarafından kaldırılmıştır 1923) gündeme getirilmesi gerektiğini savunuyordu.
Nasıl kadro ama? İşte o gün bu gün böyle bir kadro kurulamadı bir daha.
İşte bir avuç Amerikan askerine koca bir İstanbul esir ediliyor! Taksim ve Beyoğlu’na çıkan sokaklar boyanıyor genelev dâhil bütün evler beyaza boyanıyordu. Bu bölge halktan geceleri perdelerin kapatılmamasını, evlerin ışıklarının etrafı aydınlatması isteniyordu!
Şimdilerde, Amerikan karşıtı olduğunu iddia eden CHP’liler bile Missouri’nin gelişinin o yıllarda ne yaman bir coşkuyla kutlandığını hatırlayacaklardır. Yukarıdaki beşliden 4ünü aforoz edip, Ekmelettin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmak isteyen CHP’lilere ben de bir beşli isim verdim.
Buna rağmen siz hâlâ Amerikancılık denilince Celal Bayar ve Adnan Menderes’ten başkası aklına gelmeyenlere inanmaya devam edin isterseniz. Kadroyu bilmem ama harekette bir fark var mı? Bence var! Ekmelletin Hocanın dışında herkes kadrolu olarak, kadrosu gereği hareketin içinde oldu. Bence Ekmel Hoca da olsun. Milli takıma seçilip, maça çıkmadan olur mu hiç? Bakarsınız en güzel golü o atar!
“Ne yani bu da mı gol değil?”