Ana SayfaErdal SezginOylar her seçimde çalınır (!)

Oylar her seçimde çalınır (!)

Bugünkü köşemde yazım kurallarına, dilbilgisi, edebiyat ve Türkçeye değinmeyeceğim. Söz !..

Ara sıra anılarımı paylaşmayı düşünüyorum sizlerle .

Yarın Amerika’nın yeni başkanı göreve başlayacak. Oyları çalınan Cancağızım Trump da kenara çekilip mağdurları oynamaya devam edecek. . Yazık !..

‘’Oy çalmak’’ her devirde olmuştur. 32 yıl önce Silivri de böyle bir olaya sahne olmuştu.. Belediye başkanlığı için Selami Değirmenci ile Şaban Baba (Demiray ) karşılaştı. Sarı Çocuk (S.D.) seçimi kazandı.

Yenilen pehlivan güreşe doymazmış ya Baba da sonuçlara itiraz etti. Oylarım çalındı, dedi. Hem de bir öğretmen tarafından!

O oyları çalanı özüm çok yakından tanıyorum, kim mi ? Ben ben !.. Üstelik çaldığım oy pusulalarını saklamak, yakmak yerine Boşnakbahçe denilen mevkide yarlardan aşağı atıvermişim (!) Marmara Denizi de dalgalarıyla kıyıyı dövüp pusulaları alıp götürmüş, yemiş, yutmuş (!)

Çok kişi de buna inanmıştı. Hatta merhabamız olan Fethi Altıntaş (Sobacı) adlı kişinin o günlerde somurttuğunu fark ettim. İşyerine uğrayıp yoksa sen de mi inandın bu yalana dediğimde; ‘’Ne bileyim beya , öyle diyorlar,’’ yanıtını vermişti.

Gelişmeler ilginçti. O yıllarda Cumhuriyet’in muhabiriydim. Gazeteye haber iletebilmek için İlçe Seçim Kurulunu mesken tutmuştum. Mühürlü torbalar büyük oranda teslim edilmişti. Yalnız sayımın bitmek bilmediği, yakındaki Kız Meslek Lisesine gideyim, dedim. Bir de ne göreyim, sandık kurulu, dersliğin kapısını kapatıp sayıma geçmiş. Seçmenler de koridorda bekleşiyor. İçeriye girdim, kurul başkanı Bankacı Tevfik Yavuz’a; ne iş dostum, kapılar kapalı, halbuki oy sayımı herkesin gözü önünde yapılır, dedim. Savunması; ‘’ Hocam Midyat’ta böyle bir sayım yaparken oyların bir bölümü çalındı, aynı şey burada da başıma gelmesin ‘’şeklinde oldu. Döndüm, durumu başkan yargıç hanıma anlattım. O da güvenlik görevlilerini gönderdi, açık sayım yapılmasını sağladı. Bizim açık ve güvenli sayım yapılmasına yönelik çabamız tersine döndü, kabak başımıza patladı !

Aslında görüşlerimiz farklıydı ama ilişkilerimiz fena değildi Şaban Baba’yla … Hatta, propaganda afişlerini Işıl Reklam adlı kuruluşumuzda bize yaptırmıştı. Uğradığı zamanlar ; ‘’Evlatlar, afişlerime özen gösterin, çabuk bitirin, kazanırsam size de arsa bağışlayacağım ‘’ dediği olmuştu. Biz de yanıt olarak, Baba, bağışlaya bağışlaya Silivri’de arsa mı bıraktın . Sen paracıklarımızı ver, biz arsamızı alırız, demiştik!

İtirazlardan onlar adına olumlu bir sonuç çıkmadı tabii . Rahmetli, efendice kenara çekildi. Işıklar içinde uyusun. O ve çevresindekiler akıllı, uslu insanlardı. Ne İlçe Seçim Kurulunu ne Belediyeyi bastılar o zaman .

Aslında Silivri halkını, siyaseten olgun kişiler oldukları için sevmiştim. Hoşgörü kavramının, sözlükteki karşılığı tam da burada karşılığını görmüştüm.

80’li yıllardı… Beyaz Saray adlı düğün salonundaki bir toplantıya katıldım. Konukların davranışlarını izliyordum. Aa bir de ne göreyim, İlçenin sağ görüşlü parti başkanı Bekir Yetkin, sol partinin (ne kadar solsa!..) başkanı Erdoğan Ataç’ı karşıladı. Sarıldılar birbirlerine, öpüştüler, koklaştılar !.. Çok şaşırmıştım. Daha önce çalıştığım yerlerde bu tür karşılaşmalarda karşıt görüşlülerin birbirlerine sırtlarını döndüklerine tanık olmuştum.

O düzeyde olmasa bile Silivri halkının bugün de aynı hoşgörüye sahip olduğunu görerek mutlu oluyorum.

Demokrasinin şampiyonu ABD halkının da bu özelliğe sahip olduğunu okuyup öğreniyoruz (!) Ufak tefek aksaklıklar olabiliyor. Kongre basılıyor, belgeler didik didik inceleniyor, beş kişicik ölüyor! Olur bu kadarcık. Bu yüzden Turamp’ı da Amerikan halkını da çok seviyorum (!) Taa 1950’li yıllardan beri. Bu sevginin bu denli uzun zamandır içimde yaşaması, o yıllarda çok yararlı (!) bir besin kaynağı olan süt tozu ile beslenmiş olmamdan kaynaklanmış olabileceğini de düşünmüyor değilim (!)

İşte yarın o ülkede yeni başkan koltuğa oturacak. Oylarının çalındığını iddia eden deli ve silahlı manyakları bir baskın daha yapacak mı bakalım .

İnşallah bir olumsuzluk yaşanmaz. Amerika’yı çok seviyorum, çok (!)

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..

İlgili Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..