Ekmellettin’i, Ya da Arapça da yazıldığı gibi “Ekmeleddin,” dinin başındaki demektir. En olgun, en mükemmel kişi olarak tanımlayabiliriz.
Partinin başındaki kâmil ne diyor? “benden daha büyük bir kâmil var.” Diyor. Gelin onu da Cumhurbaşkanı yapalım!”
Kim bu?
Ekmelleddin!
Anlamı? Din büyüğümüz. Olgunlukta mükemmeliyeti yakalamış kişi demek…
Vallahi, CHP’nin içi öyle kâmil kaynıyor ki! Cumhuriyettin kalesiyiz diyorlardı! Yakında kamil’i mürşit ocağı olarak anılacaklar.
Bu kadar kâmil olduktan sonra Mustafa’ya da, Mustafacılara da yol görünür artık.
Öte gitmeyin, bizim buradaki kâmiller de saymakla bitmez!
Hatırlarsanız bir zamanlar kâmilin biri “Bu şehrin imamı da, papazı da benim” demişti. İşte o; hidayete ermiş bir kâmil olarak anılacak…
Benim bildiğim kâmil kişi, ağır başlı, vakur olur. Bu tepiniyor, yerinde duramıyor…
Şimdi, soracaksınız ne demek istiyorsunuz diye! Açık…
Bakın, Hafta sonunda; senenin İlk festivali olacak. Börek Festivali…
Ne var bunda? Diye, sorabilirsiniz!
Anımsayın, geçen yıl ki Yoğurt festivalini… Anımsadınız mı?
Bizim Ekmel, 10.yıl marşı ile sahne almıştı. Anımsadınız değil mi?
“ Ne senden geçerim ne eserinden geçerim” dediğini yırttıra, yırttıra bağırarak; ayağını pat, pat sahneye vurarak söylemişti bu sözleri. Ağızlara pelesenk olmuştu…
Sonra birden kasetleri patladı. “Bana ne CHP’den diyordu.” O, çoktan vazgeçmiş de bizim haberimiz olmamış. Ne eserden eser kalmış ne de eser sahibinden.
Önümüzde bir festival daha var. Tepinen adam, çıkar yine bir kâmillik daha yapar mı dersiniz? E yani, ne yapsın ki! Parti, parti değil, dergâh olmuş orası.
O ne yapsın canım.
Bizim gibi kâmiller çoğunlukta olduktan sonra…