Çarşıya girdiğim de Uğur Mumcu meydanındaki (Eski Cumhuriyet meydanı) çöp kazanlarının etrafındaki çöpler dikkatimi çekti. Kaç defa yazdığımı anımsamıyorum artık!
Belediyemizin ay sonu itibariyle 12. Ayını doldurmuş olacağını düşündüğümde bu küçük hata için, halâ bir çözüm yolu üretilmemesine üzüldüm.
Aaa! O ne? Ağaçlar budanmış. Sevindim, en azından mevsiminde budanmış olmaları çok güzeldi.
20 yıl çay bahçesi işletmiştik!… Bahçemizin içinde 40’tan fazla ağacımız vardı. Ya Kasım başı budanırdı ağaçlar ya da Şubat sonu. Oradan biliyorum.
Biliyorum ama bu model kesime de ilk defa rastlıyorum.
Hani, budamamışlar da yolmuşlar gibi duruyor. Hani, “ağabey yanlardan al, üstler kalsın” der gibi olmuş!
Belediyenin ziraat mühendisliği yok mu?
Yoksa ziraat odasından yardım alsınlar!
O da mı olmadı? Bu aralar köy ziyaretleri yapılıyor, köylüye sorsunlar, muhtarlara sorsunlar….
Ya da 20 yıllık tecrübe ile biz anlatalım!
Ağaçların çatala kadar olan dalların hepsini kesebilirsiniz! Ağacın üzerinde oluşmuş hiçbir çatala dokunmadan…
Üst dallar özellikle alınır. Rüzgarlarda ağaç kırılmalarının önüne geçilsin diye! Kırılan dallar bazen ağacın gövdesini ikiye ayırır ağacı tümden kaybedebiliriz. Aynı zamanda çevre, bina, eşya, araba ve insana zarar verebilir düşmeleri sonucu…
Ağacın, cinsine göre de kesim yapılır! Gözünüzden kaçırdığınız bir başka bölge de kumluk mevkii kooperatif evlerinin önündeki ağaçlar, gidin bakın hepsi yerlerde….
Ben tekrar küçük bir anımsatma yapayım!
Çarşı da çınarların üst dalları bazen kuruyup rüzgârın etkisiyle çatır çutur aşağıya arabaların üstüne düşmektedir. Rastlayanlarınız vardır!
Ha işte o düşmeler suyun yukarıya çıkamamasından kaynaklanıyor. Yani, dallar kuruyor…
Yani, Aman kesime dikkat! Ağacı tümden kaybedebiliriz!…
Fotoğrafa bir bakın!
Ulu çınara mı benziyor? Yoksa, ulu bir çalıya mı?