Ana SayfaLütfü ErtürkAğustos Ayını Seviyorum!

Ağustos Ayını Seviyorum!

Sıcak, sarı sıcak bir aydır. Gezegeni Güneş’tir. Burcu Arslan! O yüzden etrafına hükmeden bir yapısı vardır. Liderlik etmeyi sever, hükmedici oluşu kadar eli de açıktır, cömerttir, ikramcıdır. Ağustos ayında kırlar, bağlar bahçeler çarşı ve pazarlarda Bereket fışkırır her yandan.

Şarap tanrısı Dionysos, ağustos ayında mutlaka Seyahat eder, onun Anadolu topraklarına geçişini ve burada Kibele ile buluştuğunu yazar tarihçiler… Onu, yabancı bir tanrı, belki de Trak veya Frigyalı olarak kabul ettiler ve ölümü ve dirilişiyle ilgili mitlerin Yunan olabileceği ihtimalini göz ardı ettiler. 19. yüzyılın pozitivist bilginleri, Dionysos’un bir Yunan tanrısı değil, ithal bir tanrı olduğunu yani Anadolu’nun tanrılarından biri olduğunu kabul ettiler…

Ağustos, her yerden bereket fışkırdığı için ne kadar böbürlense azdır. Eylül’ün ağabeyidir ve Eylül, o yüzden biraz da nazlıdır arkasında Zengin ve haşmetli bir ağabeyi vardır. Ağustos, biraz da Temmuz’u kıskanmaktan sanırım. Temmuz’da olmayan özelliklerini sıralar bizlere!.. Bereketli olduğu kadar da ürkünçlüğü de yaşatır. Zaman zaman. Bol rüzgârlı geçer günlerinin çoğu. Harman rüzgârları mı dersiniz yıldız poyrazlar mı dersiniz gider denizlerde kuyular açar (Rip akıntıları bu rüzgârlarla oluşmaktadır.)

Ağustos ayı hazırlık ayıdır. Tarhana bulgurdan tutun da kuru üzüm pestilden çıkın. Bütün yiyecekler kış için kurutulur…

Ağustos ayı biraz da Türklerin ayı olarak da bilinmektedir…

1 Ağustos Osmanlı Devleti’nin Kurucusu Osman Gazi’nin Vefatı (1326)/ Kıbrıs’ın Fethi (1571)

2 Ağustos Musevîlerin Endülüs’teki Haçlı İstilâsından Kaçarak Osmanlı’ya Sığınması (1492)

4 Ağustos I. Dünya Savaşı’nın Başlaması (1914)/ Enver Paşa’nın Vefatı (1922)/ Lozan Anlaşması’nın Yürürlüğe Girmesi (1924)

5 Ağustos Sultan Reşad’ın, Meclis-i Mebûsân’ı Fesh etmesi.

7 Ağustos Erzurum Kongresi’nin Bitmesi (1919)

 

8 Ağustos Kıbrıs’ta Uçuş Yapan Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’in Şehâdeti (1964)

9 Ağustos Harf İnkılâbı (1928)

11 Ağustos Fâtih Sultan Mehmed’in Otlukbeli Zaferi (1473) Otranto’nun Fethi (1480)

14 Ağustos Türk Basın Birliği’nin Kurulması (1908)/ İkinci Kıbrıs Harekâtının Başlaması (1974)

15 Ağustos Fâtih Sultan Mehmed’in Trabzon’u Fethi (1461) Trablusgarb’ın Fethi (1551)

16 Ağustos Kars’ın Selçuklu Türkleri Tarafından Fethi (1064)/ Hacı Bektâş-ı Velî’nin Vefatı (1271)/ Ankara’da Millî Kütüphane’nin Açılması (1948)

17 Ağustos Büyük Marmara Depremi (1999)

18 Ağustos Moğol Hükümdarı Cengiz Han’ın Ölümü (1227)

19 Ağustos Evliya Çelebi’nin 50 yıl Sürecek Seyahatine Başlaması (1630) Osmanlı’da İlk Denizaltı Faaliyetleri (1890)

20 Ağustos Barbaros’un Nis (Nice) Kalesi’ni Fethi (1543

22 Ağustos Barbaros’un Tunus’u Teslim Alması (1534)

23 Ağustos Sakarya Meydan Muharebesi’nin Başlaması (1921

24 Ağustos Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık Zaferi (1516

25 Ağustos Yavuz Sultan Selim’in Halep’i Fethi (1516)

26 Sultan Alparslan’ın Malazgirt Zaferi (1071) Büyük taarruzun başlaması (1922)

28 Ağustos Kosova Zaferi (1339

29 Ağustos Belgrad’ın Fethi (1521) Mohaç Zaferi (1526) Osmanlı’da İlk Telgraf Görüşmesi (1855)

30 Ağustos Zafer Bayramı/ Büyük Taarruzun Zaferle Tamamlanması (1922)

Nasıl, Türkler için yaratılmış bir ay sanki değil mi?..

Hadi size bir de Ağustos çekimli bir de film söyleyeyim. Gerçek hayattan alınma senaryosu ile 37 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilip 154 milyon dolar gişe hasılatı yapılan bir film “HIRSIZLAR ŞEHRİ” bu filmin ana teması ve genelinde hırsızların çaldıktan sonraki duygularını yansıtır.

Böyle bağırıyorsunuz; meydanlarda değil mi? Hırsız vaaaaar!

Hırsız sizi duymuş mudur? Yok…

Yolu hırsızlıktan geçen 300 ü aşkın yazı yazmışım. Beni duydunuz mu? Yok…

Ben de kalktım, araştırdım. Bu, niye böyle diye?

Karşıma Doç. Dr. Emre Dorman’ın “Hırsızlık” ile ilgili çok güzel bir tanımı çıktı. Birazını alıntı yapmak “hırsızlık değildir” diyerek bizim yazıya geçişini sağladım.

“Hırsız, bir şeyi kazasız belasız çaldıktan sonra çaldığı şeyin, hemen kendisinin olduğuna inanır. Yani o, kendisini tanımlayan suç mahallinden sıvıştıktan sonra hırsızlıktan da hemen kurtulmuş olur. Hırsızın mantığı böyle işler. Böyle işler, çünkü kimse ömür boyu yaptığı işin suçluluk duygusunu taşıyamaz.”

İnsanın aklına; hırsızların, nasıl bu kadar rahat davrandıkları sorusunun cevabı geliveriyor işte! Bu biraz da size bağlı yani “Hırsızlık” kavramına bakış açınıza bağlı… Yani durduğunuz yere de bağlı diyebiliriz! Bir an gelir hayranlığa da dönüşebilir, yandaşlığa da dönüşebilir…

Ah bu Ağustos ayı! Çadırımı alıp gideceğim buralardan!..

Hırsız, sessiz sedasız bekliyor, kendini biliyor da çığırtkanları işi sanki biraz abartıyor gibi geliyor bana!..

Şaraplık üzümler, Ağustos ayında toplanır, üzerlerindeki güneşin lezzeti kaybolmadan sıkılırlar. Bizim, Şarabı sevmemiz, üzüme düşkünlüğümüzden değildi. Biz ezilenden yanaydık…

10.08.2022 Lütfü Ertürk

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Ustam!

Payidar….

Tarım Devrimi

Sevmeyen Var mı?..

Kıymetlim!

Viktualienmarkt!

Suça ortak olmak

İlgili Yazılar

Ustam!

Payidar….

Tarım Devrimi

Sevmeyen Var mı?..

Kıymetlim!

Viktualienmarkt!

Suça ortak olmak