Ya diğerler adaylar? Diye soracaksınız!
Benim nezdimde yok!
Sizce, Özgün Deniz Gündüz’ün dışında, “adaylığımı açıklayacağım!” diye beyan veren var mı?
Yok!
Ortada bir sürü bilgi kirliliği ve görüntü kirliliği var!
Örneğin; Bora Balcıoğlu’nu halk çok istiyormuş algısı yapılıyor. Bora Balcıoğlu, CHP’nin istediği bir aday imajı verilmeye çalışılıyor! Köprü altları, duvar üstleri Bora Balcıoğlu tanıtımları ile yavaş yavaş dolmakta! Gazetelerde, yorumlarda ve anketlerde ismi en üstlere yazılmakta!
Peki, Bora Balcıoğlu’nun bugüne kadar adayım dediğini duydunuz mu? Bir açıklaması var mı? Bir çalışması var mı? Bu çalışmalarını beyan eden bir konuşması, bir tavrı var mı? Daha doğrusu duyan var mı? Peki, niçin kendisi söylemiyor da kamuoyunun tercihi olarak lanse edilmeye çalışılıyor! Kamunun kendisine ve Parti Genel Merkezine gönderilmek istenen mesaj ne? … Bütün bunlar olup biterken Bora Balcıoğlu’nun suskunluğunu bozması için beklentisi ne?
Acaba 2014 yerel seçimlerinde söylediği bir cümle geçerliliğini hala koruyor mu?
“Abimin (Özcan ışıklar) adaylığı söz konusu olduğu sürece ben adaylığımı açıklayamam!” Demişti.
Aksi takdir de Özcan Bey’in adaylığı söz konusu olduğu sürece Sayın Balcıoğlu’nun adaylığı sadece halkı bir ısındırma süreci olarak mı kalacak!…
Sadece Bora Balcıoğlu’mu?
Kendi isimlerini zikretmekten çekinenler aday adayı olmayı düşünenleri sadece dostları, arkadaşları, sempatizanları mı forsa ediyor? Niçin, bu böyle?
Özcan Işıklar’ın aforozundan mı korkuyorlar? Ya da 10 yıllık vefa borçları gereği üzmekten mi çekiniyorlar?
“Valla, benim böyle bir talebim yok ama kamuoyu ve bazı arkadaşların yakıştırmasıdır” diyerek, geçiştiriyorlar! Kendi adlarına yukarıda iş takipçiliği yapanların getireceği müjdeli haberi alana dek Ağustos Böceğinin larvası misali toprağın altında bekleyecekler mi?
Yani, CHP’nin içinde hiç kimse Özcan Işıklar’a “seni istemiyoruz” diyemiyor. Halk, Bora Balcıoğlu’nu istiyor diyerek mesaj vermeye çalışıyorlar…
Bazı adayların yolları, Ankara’ya varmadan, Eskişehir civarlarında yolları kesilip, geri gönderileceği gibi çok istek almasına rağmen “daha sonra”, “benden sonra” telkinleri ile sonuçlandırılmış olacaktır. CHP içerisinde adaylık belirlenmesi ne yazık ki Sayın Işıklar’a göre oluşturulmaktadır. Aday adaylarımız sadece bunu bilmekle kalmayıp, sineye çektikleri adaylıklarını da diyemedikleri gözlenmekte. Ancak sine-i milletten umut beklediklerini de açıkça izlemiş oluyoruz.
Sadece iki kişiyi tenzih ettiğimi yazımın başında belirtmiştim…
Ak Parti de durum ne dersiniz?
Umarım geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi onlarda Özcan ışıkları desteklemekten vazgeçerler bu dönem!
Gerek Hüseyin Turan’ın 2. Döneminde gerekse Tahir Sert’in döneminde bu acı tabloyu yakından şahit olmuş, hangi güçlerin Silivri siyasetinde tepeden inme etkileri olduğunu üzülerek izlemiştik!
Cumhurbaşkanımızın ağzına pelesenk olan; “dış güçler” lafı, Silivri’de Ak Partinin içine o kadar çok işlemişti ki Ak Partinin seçim sonuçları önceden biliniyor, seçim çalışmaları heyecanını yitiriyordu…
Oradaki adaylık formatı, CHP’nin adayına göre değişim gösterecektir diye bekliyorum! Özcan Işıklar’ın adaylığı söz konusu olduğunda Ak Parti, önce kendi adayına karşı vaziyet almalıdır!…
Komşu ev çalıştayları her an yeniden başlayabilir ve onca kuru fasulyeler boşuna yenmedi… Ak Partinin işi CHP’den çok daha zor! Bitmek tükenmek bilmeyen bir iç savaşı ile birlikte CHP’ye karşı da bir savaş vermektedir! Çünkü aday adayları değil, bizzat seçilmiş adayların göz göre göre kurban edilişlerine alıştık!…
Top yekûn değerlendirdiğimiz de;
Kendi adaylığını zikredemeyen bir adayın belediye başkanlığı da uzaktan kumanda olmaktan öteye gidemez!
Kısacası 10 yıldır rıza göstermiş, katlanmış, görmezden gelmiş, idare etmiş biri asla benim Belediye başkan adayım olamaz!… O yine aynı güçlerin adayıdır… O kaa!