Ana SayfaLütfü ErtürkMümin Tuğlu Hocama Borcumu Ödemek İstiyorum

Mümin Tuğlu Hocama Borcumu Ödemek İstiyorum

Bu sabah İnternet ortamında gözüme bir yazı ilişti. Yazıda aynen şöyle yazıyordu; “ Siyaset yapabilmeyi CHP’ye borçlular”  demiş!CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu hocamız…

Vallahi darılmayın ama güldüm be hocam söyleminize…

Şimdi adım, adım gidelim…

Şuradan başlayalım isterseniz! CHP kurulduğu günden bu yana asla sol bir partinin özelliklerini taşımadı… Sosyal demokrasi üyeliği olup; sosyal demokrat olamayan bir partidir.

Nasıl borçluyuz anlayamadım!

Eylül 1923 tarihinde Cumhuriyet Halk Fırkası içinde yer alamayanlar( CHP yani)  ( Kâzım KarabekirRauf OrbayAli Fuat CebesoyRefet Bele ve Adnan Adıvar ) tarafından 17 Kasım 1924 Terraki Perver Cumhuriyet fırkası adı altında bir parti kurdular.  5 Haziran 1925 yılında kapatıldı.

Serbest Cumhuriyet fırkası, neden ve niçin kurulduğu pek anlaşılamayan ama çok partili döneme geçiş denemesi olarak tarihe geçecek olan 2. Deneme idi. Serbest Cumhuriyet fırkası, dünyayı sarsan büyük buhranda (Mustafa Kemal’in emri ile) 12. Ağustos 1930 tarihinde kurulmuştur. Ne yazık ki onun ömrü de 4 ayı geçmemiş yine Mustafa Kemal’in emri ile kapatılmıştır.

Yani hocam; Demokrasi dersi verirken hakikaten insan geçmişine dönüp bir bakmalıdır diye düşünüyorum.

1946 yılında CHP’nin içinden ayrılıp Demokrat Partiyi kuranlar ne yazık ki içeri de kalanlardan daha çok siyaseti bilenler idi. Ne yaptılar derseniz?

Talebe Derneklerini, Halkevlerini, Eğitim Enstitülerini CHP’ye baskıları sonucu kapattırdılar. Sendikalarla CHP’nin iletişimini kopardılar. Daha ne yapsınlar! Beslendiği köklerini bu kadar zayi eden, geleceğini yok eden başka bir parti gösterin bana!

Bu gün demokrasiden bahsederken hemen yanı başınıza dönüp bir bakın!

Ne görüyorsunuz Hocam?

Ben söyleyeyim hocam! Hizmet vakfı bir gün hizmetlerinizden dolayı size de bir onurluk belgesi verebilir.

Bu gün bunları yaşıyorsak CHP’liler dönüp şanlı tarihlerine bir kez daha dönüp baksınlar ne göreceklerdir?

Sosyal demokrasi mi?

İki safhası vardır! Birinci safhasında Türkiye de hiçbir zaman yaşamasına izin verilmeyen TKP (Türkiye Komünist Partisi) için Stalin’in 1936 yılında “ Partiyi lağvedin bu şartlarda daha fazla can yanmasın” varlığınızı CHP içerisinde sürdürün” sözüyle bu gün bile içerideki sayıları % 5 geçemeyen solcuların varlığından gelir. İkincisi 1965 yılında Sayın İnönü’nün, Celal Bayar’ın “biz merkez sağda partiyiz demesine karşılık; “ eh o zaman bize de ortanın solunda bir partiyiz demek düşer”  diyerek gazeteci Abdi İpekçi’ye beyanat vermiştir. “Kimse de bizi daha fazla sol da görmesin” sözüyle 1965 yıllarında dünyayı kasıp kavuran markisizime “geçit yok” mesajını tarihe not düşmüştür. Aslında 1961 Anayasasının özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi anlayışı ve Tip’in (Türkiye İşçi Partisi) taban bulması Sayın İnönü’yü ziyadesiyle rahatsız etmiştir. Yani 1965 yılına kadar CHP de sosyal demokrasi ya da ortanın solu kelimesi söylem bulmamıştır.  1965 tarihinden 1973 yılına kadar ortanın solu cümlesiyle sahne alan CHP 1973 yılından itibaren Sayın Ecevit ile birlikte Demokratik Sol söylemiyle siyaset hayatında yol almaya devam edecektir.

Bir de Tüzük meseleniz var ki; tam evlere şenlik yani! 1923 – 1935 arası dört defa tüzük değiştiren CHP 1935 ten bu yana geçen zamanı tüzük tadilatı ile geçiştirmiş. Genel Başkanların tüzük maddelerini değiştirerek vardıkları tek bir sonuç vardır ki; “ CHP’nin değişmez genel başkanı”  maddesi hiçbir zaman değişmez…  Son kurultay da bir kere de daha gördük…

“ CHP’de kol kırılır yen içinde kalır” maddesi yine bu kurultayda da işledi…

Onun için sevgili hocam, siyaset yapmayı kimse size borçlu değil! Bilakis, bizler; sizlerin sayesinde siyaset yapamadık bu ülke de!  91yıllık tarihiniz de size nasip olmayan demokrasi, ne acıdır ki; sol adına AKP’ye nasip oldu. Ovacıkta ve Pülümür de…

Sevgili öğretmenime saygılarımla…

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar