Bu bir film adıdır. NetFlix’ten aldım. Filmin konusu: Hayal kırıklığına uğramış bir psikolog intiharın eşiğine gelir. Ama ona yeni bir yaşam biçimi öğreten beklenmedik kurtarıcısıyla arkadaş olunca hayata yeniden tutunur.
Biz de olsa kurtarıcıyı satmakla başlardı bütün hikâye!..
10 yıldır hayal satıyorlardı, tutmadı; rüyaya çevirdiler işi.
Anladığım kadarıyla toplu halde istihareye yatmaya başladılar. Uyanır uyanmaz da projelerini açıklıyorlar.
Oysa İstihareye yatmanın da bir sebebi olmalı. Olacak ve de yapılacak işin hayrını ya da şerrini rüyada görmek için yatılır. Oysa, bizimkiler uyandıklarında kucağında proje ile uyanıyorlar…
Bir hafta önce Meclis üyemiz Süheyl Kırkıcı arkadaşımız rüya gibi bir proje ile çıktı manşetlere! Ne dedi?..
“Kale Mahallesini tarihi özelliğine göre yeniden restore edeceğiz” dedi.
E, güzel, güzel de biz bu hale getirene kadar 50 yıl uğraştık!
Boş ver, emeğimize yazık, vazgeç! Bak, yeşil vadi projesi daha akla yatkın duruyor…
Bir hafta geçti, Özcan ışıklar istihareden kalktı! Rüya gibi projesini açıkladı…
Proje ne?.. Cumhuriyet çiftliği…
Hani adama sorarlar, TÜRAM kimin çiftliği idi? Valla, neyse ne ama sosyal yardım vakfı gibi çalıştırdı yeni sahibi.
Bak arpa buğday yetişiyor, tohumluk yetişiyor, çiftçiye tohumluk ve saman dağıtılıyor, garip gurebaya da binlerce teneke yağ dağıtıldı! Padişah ulufesi gibi dağıtılan topraklarda şimdi yaşama dair işler var, umut var…
Dünkü yazımda Sizlere, “mutlu azınlıktan” söz etmiştim!.. Başkan adaylarından söz etmiştim!.. Yine herkese mavi boncuk dağıtılırken, kendilerini de unutmuyorlar. Karşılaştıkları yerde “Ben aday olursam, seni başkan yardımcısı yaparım söz” deyip sözünün teyidini de karşıdan bekliyorlar! Tabi ki çok geçmeden karşı taraftan teyit cümlesi geliyor; “Ben de aday gösterilirsem tabi ki başkan yardımcım sen olacaksın.” sözler alınarak birbirlerini mutlu ediyorlardı! Yani, gel de mutlu olma şimdi… Liste çok kalabalık ve bu demektir ki çoğunluk mutlu bu şehirde…
Ömrümüzden bir gün daha geldi geçti;
Derede akan su, ovada esen yel gibi.
İki gün var ki dünyada, bence ha var ha yok:
Daha gelmemiş gün bir, geçmiş gün iki.