Ana SayfaLütfü Ertürk“Y” Kromozomu

“Y” Kromozomu

Y kromozomu aslında erkeklerin atasıdır desek yeri var. Cinsiyet belirlenirken XX kromozomları dişiyi, XY kromozomları da erkekliği belirlemektedir.

Durduk yer de ne kurcaladık şimdi gen haritalarını değil mi?

Anatomi dünyasının duayenlerinin bir kısmının kabul etmediği, bir kısmının da varlığının üzerine testler yazdığı ikinci bir “Y” kromozomun varlığı dikkatimi çekti.

“Y” kromozomu, “biz erkeklerin atasıdır” dedik ama bazılarımızın gen yapısında bir ikinci “Y” kromozomunun daha ortaya çıkması araştırmacıları harekete geçirmiştir.

Aslında normal boydan 7 cm’lik bir uzunluktan başka bir şeye yaramayan bir kromozom olduğu söylense de bakın insan yapısında yaptığı değişikliklere bir göz atalım.

Hani, bizlerin aslının aynısı olmayan, sadece benzetilmeye çalışılan nesneler için söylenen bir sözü vardır. “Çakma” tabirini kullanırız ya! Ha işte bu ikinci “Y” kromozomu öyle bir kromozomdur. Çakma “Y” diyebiliriz.

Kimi yeteneklerin ve özelliklerin, yeni bireylere geçmesine yarayan, kıvrık çubuk biçimindeki biyolojik bir cisimdir. Anlıyoruz ki insanda oluşan yetenek, hastalık, alışkanlık gibi oluşumları bir sonraki kuşaklara da geçmesini sağlayan bu kromatik iplicikler ayrışımı esnasında, vücutta ikinci bir “Y” kromozomu hasıl olur. Bu genetik birim ne yapar? Asli görevleri yapan “Y” kromozomuna benzemek için yapmayacağı numara yoktur. İşte, kendisinin de adlandırdığı harflerle başlarsak! Yalancılık, yalakalık, yanılgı, kötü yetenek, saldırganlık, seks sapkınlığı gibi erkeklik genin de tamamen azaltılmış olan bu kromatinleri ortaya çıkarmak için çalışan çakma bir “Y” kromozomdur. Yani, erkeği adamlıktan çıkarır… Asıl “Y” kromozomu taklit ettiğinden, etkisi altına aldıkları vücudu da otomatikman taklitçi bir yeteneğe dönüştürüyor ve sonrası iplik söküğü gibi geliyor.

Ortalama olarak 1000 erkeğin 4 ünde bulunmakta olduğu söylenmektir… Halk arasında sıkça kullanılan bir tabir vardır. Çift kişilikli falan denir. Hatta içince ikinci kişiliği ortaya çıkıyor falan da diyebildiklerimiz de var…

Bulundukları fiziki yapıyı çok fena kullanırlar. Delirtene kadar uğraşırlar. Çoğunlukta sonuç şizofrendir.

Eğlence düşkünü, sorumsuzluk, sapkınlık, iftiracı bir kişiliğe büründürdükleri, fiziki yapılarını korkaklığa da mahkûm ederler.

Öyle cinayet falan işlediklerine pek rastlanmamakla birlikte kindar bir yapıya dönüştürmekte de üstlerine yoktur.

Var mı, çevreniz de böyle insanlar? Bir araştırın bakalım…

Yaklaşık bir yıl önce Gazete Manşet adıyla yayım hayatına başladığımız haftalık siyasi müstakil bir gazetemiz var. Hiçbir partinin, hiçbir siyasinin gölgesinde olmadan kendi imkânlarımızla yayımlamaya devam ettiğimiz gazetemiz. Her geçen gün, biraz daha saldırıya maruz kalmakta ve okuyucu ve irtibat halinde olduğumuz kişilere baskı uygulanmaktadır. Röportaj yaptığımız kişiler tehdit edilmekte, yaptıkları röportajlarını yalanlamaları için baskı yapılmaktadır. Belediyemizin gazetecisi var, gidin orada yalanlayın diyen bu zihniyetlere karşı, bu çift “Y” kromozomlarına karşı mücadelemiz sürecektir. İki gencin amatörce uğraşısı haline gelen;  Lezzet ve tatlar üzerine yazmış oldukları yazılardan bile korkacak hale gelen, CHP’nin ilçe yönetimine de iki söz edeceğim. Bizler, bu iki gencin siyasetten uzak yapmış oldukları amatör çalışmalara kucak açmış ve onlara destek olmaya çalışırken, CHP Gençlik kollarının “Yazacaksanız gidin Belediyenin gazetesinde yazın, orada yazmayın”  telkinleri ve de tehditleriyle nasıl bir particilik ve nasıl bir siyaset yaptıkları ortadadır. Buradan soruyorum! Bu iki güzel gencimizin kişilikleri üzerinde gösterdiğiniz ezik kişilikli hastalık tablosunu bana nasıl izah edebileceksiniz? Bırakında sizden sonrakiler hür irade sahibi olarak CHP’nin saflarına geçsinler…

Yoksa Hepiniz mi çift “Y” li çıktınız? Anlamadım ki…

Ne bu hırs, ne bu toz duman? Bizle uğraşmayı bırakın, bakın belediye başkan aday adayı sıralamasında adınız ilk beşte bile yok! Üç beş güne kalmaz alırsınız haberini.

Biz çıkmaya devam edeceğiz! Her gün daha güçlü, her gün daha iyi habercilik yaparak…

Bu arada belediyenin gazetesine de saygılarımızı sunarız. Nasıl da farkında olamadık, yayın hayatına girerlerken…

Anımsatmadan geçemeyeceğim.  Tarım arazilerini, Tarım sit alanı yapma yolundaki gayretlerinizi üzüntüyle okumuş bulunmaktayım. Tarım arazilerinin sahipleri adına esefle kınıyoruz.

Fatih mahallesindeki Sit alanındaki eski evleri Fener Rum patrikhanesinde görevli olan Silivri Kozmopoliti Maksimus adlı Yunanlı vatandaşa satarken, hiç sit mit sallamıyorsunuz maşallah…

Silivri de en kötü yerler, 30- 50 dolar arasında satılırken, siz bu gayretiniz ile metresini 10 liraya düşüreceksiniz. Bizim köylümüz, çocuk evlendirirken, ev alırken, iş kurarken,  üç beş dönüm tarlasını satarak gerçekleştiriyor bütün bunları!

Sıra köylüye mi geldi?

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..

İlgili Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..