Markaj

Aslında, Fransızcadan geçmiştir dilimize. Birisini takip etmek ya da müdahalede bulunmak, tutmak diye geçiyor Türkçe sözlükte.Daha çok sporda ağırlıklı olmak üzere, siyaset edebiyatında da sık kullanılır.

Markaj etmek!

Biz siyasi tarafından ele alalım.

Tıpkı futbol dünyasında olduğu gibi siyasette de usulleri vardır. Örneğin; Sayın belediye başkanımız Özcan Işıklar adam adama markajı uygularken, Ak Parti, takım halinde alan savunması uyguluyor. Son günlerde Hüseyin Turan’da alan savunmasını bırakıp, adam adama markaja başladı dersek; pek yanlış demiş sayılmayız. Minik bir farkla tabi ki! Sayın Turan, dışarıdan çok, içeride uyguluyor markajı…

Geçtiğimiz hafta, alan savunmasının en güzel örneklerini yaşadık. Sokak futbolu oynar gibiydi yerel siyasetimiz. İki salon, iki de takım vardı ortada.

Mektebim okullarının tanıtım kokteylinde ilaç için bir CHP li yokken, AK Parti takım halinde oradaydı.

KA-Gİ-DER in toplantısında ise karşı atak vardı. CHP’liler, biraz da işin içinde olmaya özen göstererek takım halinde oradayken, ilaç için bir AK Partili yoktu.

Siyaseti bu kadar kör, bu kadar sığ hale getirmenin ne âlemi var! Bir türlü anlamış değilim.

Sevgili CHP’liler, Kaçınızın çocuğu Mektebim Okullarında okudu? Ümit Kalko’ya bir istirhamınız olmamış olabilir mi? Bir gönül koymanız, bir selam vermeniz olmamış olabilir miydi?

Ya siz! Ak Partili bayanlar KA-Gİ-DER ne yapıyor, diye merak edeniniz yok muydu? Bir arkadaşınız mı bile yoktu orada? Mesela ben biliyorum. Tanıtım kokteylinde göğüs göğse çarpıştığım bayan! Ak Partinin yönetimin de olup, önemli bir görevi de üstlenmiş durumda. Aynı zaman da KA-Gİ-DER üyesidir.  Hiç olmazsa seni orada görebilseydim. Çünkü o gün orada anlatılanlardan biri de Kadının Türk siyasetinde yeriydi. Yani, bulunduğun yerin önemi anlatılıyordu. Yani, yerinde olsaydım senin, giderdim!

Kendi özgüveninizi bir kenara atıp, birilerinin talimatları doğrultusunda hareket etmek siyaset değildir. Riayettir.

Partilerin, kuruluş amaçları, ilgili kanun maddeleri ile belirlenmiş ve kuruluş tüzükleri hazırlanmış, toplumun yararlarını ve varlıklarını koruyacak kuruluşlardır.

Sizlerin, oraya gitme düşüncelerinizi hiç kimse, hiç bir madde ve tüzüğe bağlayamaz. Gitmemenizi istemek ya da gitmenizi engellemek, kişisel hırs ve köhne bir iradenin yaptırımıdır sadece.

Belediye meclis toplantılarında, birbirlerine methiyeler düzen yerel iktidar ve muhalefet, sokakta alan savunması yapıp; adam adama markaj uygulayarak riayet yarışmasına döndürdüler işi.

Başardılar mı? Evet, o gün orada herkes kötü bir taktiğin kötü oyuncuları olarak yer aldılar ve ertesi gün unutuldular bile…

Yüzünü partinin iktidarına dönüp, halkına sırtını dönenleri unutmaz halk. Seçim zamanları geldiğinde, unutmama hastalığı sirayet eder ve riayet edenleri asla unutmazlar…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..

İlgili Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..