Ana SayfaLütfü ErtürkDakika bir, Gol bir (!)

Dakika bir, Gol bir (!)

CHP’nin adayı, Türkiye’nin umudu; Sayın Muharrem İnce, tabiri caiz ise kendi kalesine gol atarak başladı seçim çalışmalarına!…Ne yaptı dersiniz?

Vadediyor, Sayın vekilimiz! Gençlere, 19 Mayıs ve 29 Ekim de olmak üzere iki adet burs parası vereceğini açıkladı! Ne kadar bu para? 2 adet 500 TL burs verecek!…

Nasıl şık bir hareket değil mi? Kulağa hoş geliyor…

Bu arada Sayın Erdoğan’ın emekliye 1000 TL’lık bayram ikramiyesi hamlesine karşılık, öğrenciye 1000 TL hamlesiyle karşılık vermiş oldu! Böylelikle bizlerde anlamış oluyoruz ki Türkiye’de oy fiyatı da tescillenmiş oluyor…  Sayın Muharrem İnce, İnce bir hesapla 12’den değil, 18’den vurmaya çalışıyor! Kısacası seçimlere emekli ile değil de Emeklinin torunu ile hazırlanıyor…

Gelin biz 2008 yılına bir dönelim!… Bakalım, o günler de  18 yaşındakileri nasıl ve ne gibi bir faydası olmuş CHP’nin?

Sayın İnce, O yıllarda Yine CHP Milletvekilimiz ve o günün şartlarında hükümetin almış olduğu bir karar var! Belediyelerce; ihtiyaç sahibi öğrencilere burs parası verilmektedir. Parti gözetmeksizin, her belediye müracaat eden ihtiyaç sahibi öğrencilere burs verebilecektir.

Sayın vekilimiz, o günlerde meclis eğitim komisyon üyesidir. CHP Anayasa Mahkemesine giderek, Belediyelerin verdiği bursların iptali için dava açıyor!…

Neden ve niçin yapıyorlar dersiniz?

CHP ne istiyor öğrenci burslarından? Demeye kalmıyor, kazanıyorlar davayı!

Anayasa mahkemesi, belediyelerce verilen bursları iptal ediyor! Binlerce ihtiyaç sahibi öğrencimiz burslardan mahrum kalıyor!…  Anayasa mahkeme başkanı kim o zaman? Sayın Haşim Kılıç!

Niçin, burslar iptal edildi? CHP’de “kendi kendini imha et” planını kimler devreye sokmuş oluyordu? Dört yıl sonra 2012 yılında yaptıkları yanlışın farkına varan CHP’liler, Milletvekili Sayın Mahmut Tanal’ın önergesi ile bursların geri gelmesini isteyeceklerdir!…

Şimdi ne diyor? 500 er lira vereceğim diyor! Ne zaman? 19 Mayıs, 29 Ekim’de (!) istediği gün ve saatte burs alan öğrenci,sene de iki güne ve iki tarihe bağlanıyor! Olayı da getirip Atatürk’e bağlıyorlar!…

Kaynak olarak da Cumhurbaşkanlığı Sarayını 6 ay kapatıp, tasarruf ederek, kaynak yaratacaklar. Espri gücüne hayranım Sayın İnce’nin…

Niçin öyle dedim değil mi? Ne diyor Sayın İnce? “Oraya” diyor! “İyi bir emlakçı arıyordum” diyor, “satacaktım” diyor(!)…

İşte bu yüzden espri yeteneğine hayranım ya! Bu konuda uzmanlığı tescil edilmiş yarenleri var! Yanı başında…

Daha neyi arıyor? Anlamadım!

Geçen akşam iddialı bir söz yazdım! Sayın Vekilimiz, Cumhurbaşkanlığından görüşme talep eder mi? Demiştim ki nitekim etti ve beni de mahcup etmedi!…

Şöyle bir düşünelim!

Sarayına el koyacağın, emlakçılarla satmaya çalışacağın, geçmiş dönemi yargılayacağın, soruşturacağın ve de hesap soracağın mevcut Cumhurbaşkanından niçin görüşme talep edersiniz?…

Bu neyin kafası böyle? Bence, biraz Deniz Baykal kokan hareketler bunlar!…

Ne diyeceksiniz? “Birbirimizden hesap soralım ama özelimize girmeyelim mi?” Diyeceksiniz!

Bir adayın daha ikinci günde bu kararı alması önceden düşünülmüş bir plan olarak göze çarpmakta! Halk kahramanı olma yolunda ilerlerken, dar alan da kısa paslaşmalara niçin gerek duyar insan?…

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..