Ana SayfaLütfü ErtürkBuzdan Prizmada 3 Kadın 3. Bölüm FATOŞ

Buzdan Prizmada 3 Kadın 3. Bölüm FATOŞ

Dr. Hüseyin Bey’in, Çorlu Devlet Hastanesine tayini çıkar. Beria için boğazın soğuk sularından, Trakya’nın bozkırına alışmak biraz zor olsa da Dr. Hüseyin Bey’in sevgisi için katlanacaktır. Zaten fazla kalmayacağız diye düşünmektedir ama sonuç hiç de öyle olmadı!Dr. Hüseyin Bey Devlete olan görevi bitmiştir. Lakin, Dr. Hüseyin Bey’in ağabeyi Çorlu’da oturmaktadır. Bir akşam, Çorlu’da yeni bir Muayene açma fikriyle eve gelir.

Geliş o geliş! Aile artık Çorluludur. Dr. Hüseyin Bey Selanik göçmenidir ve burada çok fazla Selanikli vardır. Hüseyin Bey’in işleri iyidir. Hemşerilerinle iyi iletişim kurmuştur…

Fatoş’un geleceği için fazla iyimser olamayacağız! Çamlıca Yatılı Kız Lisesinden, Çorlu Lisesine geçmek onu biraz hırpalasa da çabuk toparladı.

Okul arkadaşlarınla sosyal bağı kurmaya çalışıyor, gruplaşmalar, oyunlar derken, artık iyiden iyiye serpilmiş güzel alımlı kültürlü bir kız olmuştu.

Bir hafta sonu arkadaşları ile lise bahçesindeki 19 Mayıs provalarını izlemeye gittiğinde hayatını değiştirecek hamleyi yaptı Fatoş!..

Lisenin en yakışıklı delikanlısının dikkatini üzerinde toplamayı başardı.

Mehmet isimli bu delikanlı, okulda pinpon oynayan fotoğrafçı arkadaşının, makinesini boynuna asmış oyunu izlerken, Fatoş; çocuğun yanında bitiverdi…

“Arkadaşlarımla resmimizi çeker misiniz” sözü Mehmet için bir kıvılcım olmuştu!..

Mehmet, Çorlu’nun ileri gelen ailelerindendi. Fatoş’un annesinin öğretmenliği ile Mehmet’in babasının öğretmenliği ortak noktaları oldu.

Mehmet, yakışıklı, bıçkın ve çapkın mı çapkın, bu ona açık bir davetti ve “tabii ki” diyerek, hiç bozuntuya vermeden fotoğraflaarını çekti!

Hop ! İlk elektrik ve Mehmet de Fatoş’a kayıtsız kalmadı…

Sonunda kaçamak bakışlar, hafta sonu buluşmalar ve erken bir evlilikle sonuçlandı bu birliktelik…

Fatoş’un daha on sekizinde hayatı değişiyordu. Beşer yaş ara ile üç çocuk!

Fatoş, evliliğinin ilk yıllarında, Mehmet vekil öğretmenlik yapar ve Çorlu’da yaşamaya devam ederler.

Zaman içeresinde, Mehmet o zamanların Zirai Donatım Müdürlüğüne atanır. Müdürlüğü gelince de en yakın olarak Silivri’ye tayini çıkar

Silivri macerası da böylece başlar…

Fatoş artık ev hanımı olmuştu!

Mehmet, yaşamıyla zor bir adamdı üç çocuk ve Mehmet!.. Fatoş’un tepesindeydiler!..

Ama aralarındaki elektrik hiç bitmedi!

Fatoş, görür görmez; duyar söylemez üç maymunu oynadı yıllarca…

Derken, bir bahar hafta sonu basireti bağlanmış olacak ki halasının oğlu askere gidecek diye Mehmet’le birlikte İstanbul’a gittiler.

Serde Gençlik var ve yıllardan sonra İstanbul, Fatoş’a iyi gelecekti!..

Önce, Beyoğlu İstiklâlde tur atacaklar sonra ilk iş Atlas Sinemasında Keyifli bir film.

Kasandıra geçidi: oyuncular, Martin Sheen, Sophia Loren, Burt Lancaster, Ingrid Thulin, Lionel Stander

Yönetmen: George P. Cosmatos

Keyif içinde Sinemadan çıktılar, yürüyerek Taksim meydanına kadar geldiler! Unuttukları bir gün ve hesaplayamadıkları bir olay vardı!

Ogün 1 Mayıs 1977 İşçinin ve Emekçinin bayramıydı.

İntercontinantal (Marmara Etap)  otelinin önündeki çakmak tamircisine gaz doldurmak için durdular. O ana kadar her şey norma görünüyordu, hava güzel ve binlerce insanın doldurduğu bir taksim meydanı vardı!

Fatoş’un ayağında topuklu süet çizmeler ve üzerinde mini siyah bir etek vardı. Mehmet 37’sinde, Fatoş ise 33 yaşında üç çocuk annesi bir kadındı.

Çakmaklarının gaz doldurulması beklerken, bir anda Sular İdaresi binasının çatısından, meydandaki topluluğun üzerine silahlarla ateş açılmaya başlandı.

Taksim meydanı, dört koldan insan seline bürünür. Bir dakika bile sürmeden arbede başlar!

Mehmet, Fatoş’un elinden sıkı sıkıya tutarak, hemen yan taraftaki kazancı yokuşuna doğru koşmaya başlarlar

Fatoş, topuklu çizmeleri yüzünden yokuşta düşer. Arkadan gelen insan seli Mehmet ile ellerini birbirinden koparır. Arkadan iten insan seli Mehmet’i yokuş aşağı yuvarlar!

Fatoş, ise düştüğü yerde insanların üstüne basması sonucu bayılır yüzlerce insan Fatoş’u çiğneyerek üzerinden geçerler.

Ayıldığında bir kamyonun altındadır!

Yokuşun ortasında, vitesi boşa alınmış, bir kamyon bırakılmıştır oraya!..

Fatoş, ara ara bayılıp kendine geldikçe kamyonunun altında yatan insanları dürter, yardım etmelerini ümit ederek ama maalesef hepsi ölmüştür…

Tekrar bayıldığı bir anda, aşağıya doğru kaymakta olan kamyonun tekerine saçları dolanır.

Yukarıdan gelen insanların itmesiyle kamyon hareketlenince kafa derisi yüzülür…

Acı içinde kıvranırken, yanıbaşında bir çift ayak görür ve son bir nefesle “İmdat” diye, bağırarak yardım ister; “Üç çocuğum var, lütfen yardım edin”  feryatları, karşılıksız kalmaz;  adam çekerek çıkarır Fatoş’u…

Taksim İlk Yardım Hastanesine binbir zorlukla taşınır Fatoş! Bir dizi ameliyat ile kendine geldiğin de sol kulağı yerinde yoktur. Yorucu ve zor bir dönem başlar Fatoş için!  Ameliyatlar ve hastanede yatmaların ardı arkası kesilmez…

İç organları ezilmiştir . Direnmesi, 10 sene sürer ve birgün tansiyon atağı ile gözlerini kapatır.

Rahat uyu canım annem

Kırık kasnaktaki işlemesi bitmeyen mor sümbülleri devraldım, İşlemeye çalışıyorum. Sümbülleri bitirmeden yanına gelmeyeceğim söz sana bekle beni

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..