Ana SayfaErtuğrul ArslanDost Bildiklerim...

Dost Bildiklerim…

Yaşadığımız ilçe Silivri’de bir seçim furyasını daha birlikte yaşadık.

Değişik partilere mensup adaylar yarıştı. Nihayetinde, her zaman olduğu gibi seçimi tek bir aday kazandı. Kazanan belli, benim yazım kazanmayanlar cephesinde nelerin olduğuyla ilgili olacak.

Özcan Işıklar ve Selami Değirmenci, seçim sonrası garip denecek derecede sakin. Kaybetmenin yarattığı derin bedbahtlık ve üzüntü içinde hiç mi hiç değiller. “Bunun sebebi nedir?” Diye, çok düşündüm!…

Özcan Işıklar için; Seçim kaybetmiş olmanın yanında Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanmış olması, Selami Değirmenci için ise; Seçim kaybetmiş olmanın yanında, Özcan Işıklar’ın başkanlıktan uzaklaştırılmış olmasının kendileri için olumlu mütalaa edildiğini gördüm. Yani seçimler ve alınan netice her iki aday içinde tümüyle hüsran değildi. Birinci istekleri olmamış ancak seçimlerden tümüyle elleri boş çıkmış da değillerdi.

Kafamın takıldığı husus başka. Bu insanlar, seçimlerin üzerinden 10 günlük bir süre geçmesine rağmen, günlük rutin yaşantılarına döndükleri bu süreçte, “nerde yanlışlık yaptık” deyip yaşanılan süreci hala kendilerine gönül verenlerle değerlendirmemiş olmalarıdır.

Bu durumu şaşkınlıkla izliyorum.

Süreci olumsuz etkilememek adına, gönülden bağlılığın bir ifadesi olarak, nezaket gösterip ve susarak, mücadelesine yeni alanlar açıp devam ettirenlere karşı; kirli denizlerinde kulaç atmayı maharet sayanların, ürettikleri ve en iyi yaptıkları şey olan yalan ve yanlış bilgilere başvurarak; asılsız, çirkin, iftira ve ithamlarla kendi çıkar ve menfaatleri için adayı yalnızlaştırma politikası izleyerek, başarısızlığa giden yolun taşını döşeyenlere, adayın söyleyeceği hiç bir sözü yok mu, olmayacak mı?..

Bugün, aynı masada hiçbir şey yokmuş gibi birlikte bir duruş sergiliyor olmasından çıkarttığım sözünün olmadığı olmayacağıdır.

Arkadaşlar; Kısacık hayat seyrinde, Doğruları, yanlışlarla kardeşçe seyrettirenlerin, hayata dair söyleyecekleri sözleri yoktur, olamaz da…

Yanlışı cezalandırmak, en azından ikaz ederek karşılık bulmasını sağlamak, doğrulara hizmet etmenin zorunlu bir gereğidir.

Bunu gerek sayıp, yerine getirmek, her doğru insanın desturu olmalıdır. Aksine sergilenen her tutum; kirli ilişkiler yumağında insanın beden ve ruhunu sarar, kişiyi insan içine çıkamaz hale getirir.

Tüm uğraşımız; Hak katına yükseldiğimizde, cansız cismimizin etrafında toplanan kalabalığa, inanç önderinin, meftayı “nasıl bilirdiniz” sualine gönülden bir “iyi bilirdik” cevabını almak değil mi?… Ben, yaşarken” iyi bilirdik” lafını yüksek sesle ve her yerde dost bildiklerime söylemek isteyenlerdenim.

Ancak, ne yazık ki bazıları benim dostum da iyi insan da değillermiş.  Yolları açık olsun…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..

İlgili Yazılar

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

Seçmen Ne istiyor?..