Ana SayfaLütfü Ertürkİlim misin, film misin?

İlim misin, film misin?

       3 yıl önce kaleme almışım bu yazımı. Facebook hatırlattı ben bir kez daha paylaşayım istedim…30 yıl kadar önceydi, siyasi görüşleri yüzünden mesleğinden olmuştu. Kendisiyle, sol söyleşiler yapardık. Kimi zamanlar dalıp gider, kaşlarını çatarak ve de sesindeki öfkeyi bastırmaya çalışarak söylenirdi.

“Sosyalizm cebi boşların edebiyatı değildir, o ilimdir.” Derdi. Her insanın sosyalizmi anlaması gerekliliğine inanır ve inandırmaya çalışırdı bizleri.

“Fakirliğin paylaşımı söz konusu olamaz, zenginliğin adil paylaşımı vardır” sözlerine mesleğinden atılmayı göze alacak kadar bağlıydı, asla da vazgeçmedi…

Ustaya, buradan sevgiler gönderiyorum. Sevgili Kenan Kurt ağabeyimize…

Heyhat zaman, geldiğimiz noktaya bakın hele. Sol söylemler artık para kazandırır oldu!

Sol adına, ağzını açanların cepleri para gördü be usta…

Hedeflerine  “Önce İnsan’ı” koyanlar, önce insanları düdükler oldular. Yani, yazık oldu senin emeklerine be usta…

Belediyeler tiyatro, bize yaraşır meydanlar ise sinema oldu… Bilirsin ki; solcular tiyatroyu severler, meydanları da… İşte bu yüzdendir ki; belediye tiyatroları hep meydanlarda oynanır oldu.  Meydan geniş, kadro geniş! Artistler, aktrisler ve parıldayan ışıklar…

Tröstleşmiş bir sosyalizm var artık memlekette…

İyi para kazanıyorlar, bak, tekstil dünyası da sosyalizmi keşfetti.

Deniz Gezmiş’li t-shirt ile hapishane önlerinde generallerine özgürlük arayan sosyalistlerimiz var artık. Seninle meslekten olan arkadaşların bile “Che Guevera” gömlekleri giyer oldular…

Sazı kapan Plakçılar Çarşısında özgün müzik okuyor. En iyi gişeyi sosyalist filmler yapıyor. Gerçek sinema emekçileri bir kilo portakalı götüremezken evine, seks filmlerine özgün film dalında altın portakal verir oldular…

Bilirsin ki ustam; biz sosyalistler kardeşliğe pek bi önem veririz. Bu yeni dönem de ortaya çıkan Sosyalist söylemli belediyelerimiz eksik olmasınlar, kardeşlik tutkumuzu uluslararası alanlara taşımayı başardılar. Kardeş ilçe, kardeş belediye derken, kardeş belediyenin, kardeş meclis üyelerine kadar yayıldı bu iş. Artık dörderli, beşerli yapılıyor görüşmeler, gezmeler, gitmeler, gelmeler…

Kısacası bu işin de edebiyat tarafı para kazandı, kimse ilim tarafına bakmadı be usta…

Yine de üzülmeni istemem. Durum o kadar da vahim değil yani. Bilgi birikimlerini, inandıkları yolda ve halkının hizmetinde kullanmaktan geri kalmayan ve bu yüzden içeri tıkılan belediye başkanlarımız var bu ülkede… Onların onurlu mücadelelerini hatırlayalım ve onlara buradan sevgilerimizi yollayalım…

Hatırlarsın ustam; Akıl ve bilgi kimsenin malı değildir. Kimde olacağını kimse bilemez.

“Üzümün iyisinden iyi şarap olur, eziğinden ve çürüğünden sirke yaparlar. Elbette sirkenin de bir seveni olacaktır. Sirkeye de kör sinekler musallat olur” derdin…

Duydum ki;  beni arar, beni sorarmışsın! Ne olur, yanlış yerlerde arama beni be ustam.

Sirke sineklerine sorma beni…

Son olarak ustam; hani, organikten anlarsın diye söylüyorum…

Bu günlerde, Zikir yapan sosyalistler, namaz kılan komünistler görürsen şaşırma emi! Onların GDO’larıyla oynadılar. Ancak bir dönem meyve verirler. Gelecekleri yoktur onların…

Geçip giden sadece zaman, bu gün bir şeylerin değiştiğini gören var mı?

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..